20 Ekim 2021 Çarşamba
Öğr. Gör. Esra Büyükemir Karagöz'ün "Kaybedilmiş Bir Kültürel Miras: Özyağcı Evi, Burdur" Başlıklı Makalesi Yayınlandı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık, İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı ve İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı (İngilizce) Bölümlerinden Öğr. Gör. Esra Büyükemir Karagöz'ün "Kaybedilmiş Bir Kültürel Miras: Özyağcı Evi, Burdur" başlıklı makalesi Eksen Dokuz Eylül Mimarlık Fakültesi Dergisi'nde yayınlandı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı (İngilizce) bölümlerinden Öğr. Gör. Esra Büyükemir Karagöz'ün "Kaybedilmiş Bir Kültürel Miras: Özyağcı Evi, Burdur" başlıklı makalesi Eksen Dokuz Eylül Mimarlık Fakültesi Dergisi'nde yayınlandı.
Yayınlanan makalede, Öğr. Gör. Esra Büyükemir Karagöz, Burdur kentinde yer alan Özyağcı Evi'ni malzeme, strüktür, yapım sistemi, plan kurgusu, yapı elemanı, bezeme ölçeğinde ve tarihsel bağlamda ele alarak irdelemiş ve bu mirasın belgelendirilmesinin ve literatüre kazandırılmasının önemini ortaya koymuştur. Makale ile ilgili Öğr. Gör. Esra Büyükemir Karagöz'ün görüşleri şu şekildedir:
"Akdeniz Bölgesi sınırları içerisinde yer alan Burdur kenti tarih boyunca birçok farklı etnik gruba ev sahipliği yapmış, bu süreç kentin konut dokusuna farklı ölçeklerde yansımıştır. Rum ve Türk halkının bir arada yaşam sürdürdüğü Zafer Mahallesi, günümüzde Kavaklı Rum Ortodoks Kilisesi ve konut yapıları ile mübadele sonucunda göç eden Rum topluluğunun fiziksel izlerini taşımaktadır. Bu bütünün bir parçası olan, Eski Ortaokul Sokak üzerinde, büyüklüğü, bahçesi ve mimari özellikleri ile varlığı döneminde dikkat çeken yapılardan bir tanesi Özyağcı Evi olmuştur. Konumu dolayısı ile olsa gerek, ilgili kurumlar tarafından fark edilmemiş olan yapı, sahip olduğu tarihi ve mimari niteliğe rağmen tescillenmemiştir. Evin sahibi olan son kullanıcılarından, yapının Osmanlı Dönemi’nde bir süre Rum Hastanesi olarak kullanıldığı bilgisi edinilmiştir. Yapılan tarihsel araştırmalarda ve alan çalışması sırasında edinilen gözlemlerde bu bilgiyi doğrular nitelikte bir veriye ulaşılamamıştır. Bu nedenle çalışma kapsamında yapı, maliklerin yapıyı kullanmaya başladığı dönemki tipolojisi üzerinden geleneksel konut olarak ele alınmıştır. Yapım sistemi, malzeme, plan kurgusu, yapı elemanı ve bezeme ölçeğinde fiziksel anlamda, üstlendiği işlevler bağlamında da sosyal anlamda miras taşıyıcılığını üstlenen bu yapıların korunması, tarihsel sürecin çeşitliğini ve özelliklerini aktarmaları açısından büyük önem taşımaktadırlar. Söz konusu çalışma, acil tescil dönemi içerisinde, metruk haldeki yapının, yıkımından hemen önce yapılan alan çalışmasından elde edilen bilgi, belge ve görseller ile günümüzde kaybedilmiş olan bu kıymetli mirasın belgelendirilmesi ve literatüre kazandırılması açısından önem taşımaktadır."
Öğr. Gör. Esra Büyükemir Karagöz'e katkıları için teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.