Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Ramazan Ayında Nasıl Beslenmeliyiz?

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekan yardımcısı ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Murat Doğan’ın yazısı Yemek Zevki Dergisi’nde yayımlandı. Yazı, derginin Mart sayısında “Ramazan Ayında Nasıl Beslenmeliyiz” başlığıyla yer aldı.
"Hepimizin bildiği gibi on bir ay boyunca devam eden beslenme düzenimiz, Ramazan ayının girmesi ile baştan sona değişebilmektedir. Ramazan orucunu tutmaya başladığımızda, metabolizmamız bu yeni düzene adapte olmakta zorlanmaktadır. Evet, tüm bu zorlukları atlatarak Ramazan orucunu nasıl kolaylıkla tutabilir ve Ramazanı rahat geçirebiliriz? Anlatmaya çalıştığım handikabın bir tek basmakalıp çözümü maalesef yok. Aslında beslenme tarzı veya diyetler kişiye özeldir. O zaman hangi çözüm önerilerini dikkate almalıyız? İlk olarak şunu söyleyebiliriz. Ramazan ayı diyetlerinin enerjisi bireylere göre değişebilir. Yani, ben günlük enerjimi iki tabak yemekle alabilirken, başka bir arkadaşıma bir tabak yetebilir. Teorik olarak sağlıklı bir birey için ortalama günlük 2000-2500 kalori yeterli olacaktır. İki ana öğün olan iftar ve sahur kısa aralıklarla yapıldığından sindirim sistemine binecek yükü azatlamak için besin seçimi de çok önemlidir.  Besin seçiminde ise az yağlı, az tuzlu, basit şeker içermeyen ve bol lif içeren besin kaynakları tercih edilmelidir. Böylece gün içinde kan şekerinin dengede kalması ve açlık ve susuzluk hissinin az olması sağlanacaktır. Bunun dışında şeker veya kalp hastalığı olan bireylerin hekimine danışarak oruç tutmaları faydalı olacaktır. Anlattığım ve anlatacağım tüm öneriler sağlıklı bireyler için geçerli olduğunun altını tekrar çiziyorum."

Sağlıklı bireyler Ramazan boyunca aşağıda sıraladığım önerileri dikkate alırlarsa daha rahat ve sağlıklı bir Ramazan geçirebilir.
  • Sahurlar kesinlikle atlanmamalıdır. Sahurda tokluk hissinin korunması için glisemik indeksi (yani hızla şekerinizi yükseltmeyen) düşük olan tam buğday ürünleri, kurubaklagil tüketilmelidir.
  • İftar ve sahurda, lifli besinlere (taneli tahıllar, bezelye, ıspanak vb.) ve C vitamini yüksek meyvelere, omega ve folik asit yönünden zengin besinlere (yumurta, ceviz, badem ve fındık) yer verilmelidir.
  • Özellikle ramazan boyunca kolalı içecekler, salamura besinler, şarküteri ürünleri (salam, sucuk ve sosis) ve yağda kızartılan besinlerden kaçınmalıyız.
  • Orucumuzu bir bardak ılık su ile açmalıyız. Ilık su ile açmamız; uzun saatlerdir yavaş çalışan sindirim sisteminizin iyi çalışmasını sağlayacaktır.
  • Daha sonra biraz hurma, zeytin veya ceviz tüketmeliyiz. Hurma, zeytin ve cevizin bol lif içerikleri bağırsaklarımızın düzenli çalışmasını sağlayacaktır.
  • Yemeğe bir kâse çorba ile başlamalıyız. Özellikle protein içeriği bol olan mercimek, ezogelin ve tavuk suyu gibi çorbalar tercih etmeliyiz. Çorbamızı yavaş tüketerek doygunluk hissine yardımcı olursak çok iyi olur. Bu sayede midemizi tıka basa doldurmanın önüne geçmiş oluruz. 
  • Ana yemeğimiz hafif olsun. Hafif beslenmek bize iyi gelecektir. Fırında pişirilmiş et veya tavuk yemeğini, eğer et ürünlerini çok sevmiyorsak kurubaklagil yemeklerini ana yemek olarak tüketmenizi öneriyorum.
  • Ana yemeğiniz yanında bolca salata tüketmeliyiz. Ancak az yağlı bol limonlu olsun. Çünkü vitamin ve mineral kaynağının yanında çokça lif içermesi bağırsaklarımızın düzenli çalışmasını sağlayacaktır. Bunun yanında aşırı yemek tüketmeni engelleyerek sağlıklı kalmamızı da sağlayabiliriz.


Haberler

Tüm Haberler