Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Projeler, Festivaller ve Ödüller: M. Çağatay Türkmen’e Sorduk!

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Mustafa Çağatay Türkmen’e festivalde başarılar elde eden projelerini ve bu başarısının sırrını sorduk.
1. Merhaba Çağatay. Kısaca kendinden ve daha önce yaptığın projelerden bahseder misin?

Merhabalar, ben Mustafa Çağatay Türkmen. Şu an Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü son sınıf öğrencisiyim. Çocukluğumdan beri sinema ile iç içe olan bir insanım. Okula geldiğim andan itibaren kısa filmler ve projeler üretmekteyim. Okula başladığımız dönem yaptığımız “Dış Kapı” isimli korku filmimiz birincilik ödülü alarak bizlere büyük bir motivasyon sağladı. Bununla beraber, ben ve ekip arkadaşlarım projeler üretmeye devam ettik. Ardından “Kimsin Sen” isimli projemizi çekip festivallere yolladık. Festivalden seçkiler elde eden ve şu an bir festivalde yarı finale kalan filmimizin festival yolculuğu devam etmektedir. Ardından bir sonraki projemiz olan “Dasein” isimli deneysel kısa filmimizi çekerek onu da festival yolculuğuna başlatmış olduk. Ardından yaşadığımız depremden dolayı okul online eğitime döndükten sonra çekmiş olduğum iki adet bireysel projem bulunmakta. “Yapay İnsan” ve “Kadeh” isimli filmlerimi de şu anda festivallere hazırlamaktayım.

2. Yeni projen Dasein’den bahseder misin? Konusu nedir, filmografinde senin için nerede konumlanıyor?

Dasein, bir fikir kıvılcımıyla başlayan ve üzerine birçok makale okunarak, varlık felsefesi üzerine araştırmalar yapılarak senaryosu tarafımca yazılmış deneysel bir kısa filmdir. Film, varlığın var olduğu andan itibaren ölüme doğru olan doğrudan yolculuğunu konu alıyor. Çekim süreci ekip arkadaşlarımla birçok zorluğun üstesinden hakkıyla gelinerek başarıyla tamamlanmıştır. Filmin senaryosu gereği hem başrol oyuncumuz hem de teknik ekip birçok anlamda farklı farklı zorluklarla mücadele ederek büyük bir emek ortaya koymuştur. Emek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Filmografisi benim için şu an ilk sırada konumlanıyor diyebilirim çünkü sinematografisi, ses tasarımı ve teknik anlamda yapmış olduğumuz en başarılı işlerden birisi diyebilirim.

3. Gelecekteki kariyer planlamandan ve varsa yeni projelerinden bahseder misin?

Gelecekteki kariyer planlamam senaryosu kendime ait olan, hikaye anlatımı ve sinematografisi üst seviyelerde olan projelerin senaristliğini ve yönetmenliğini üstlenmek. Bunun yanında görsel efekt ve animasyona olan ilgimden dolayı kendimi geliştirebildiğim en üst seviyeye getirerek, gelecekte Hollywood filmlerinin jeneriğine kendi adımı yazdırmak kariyer planlamalarımın arasında.

4.Sektörel olarak eleştirdiğin konular neler? Türkiye’deki sinema ve özellikle de kısa film sektörü sence ne yönde gelişmelidir?

Eleştirdiğim konuların başında döngüye girmiş bir sinema sektörünün varlığı geliyor. Belirli bir hikayesi ve sinematografisi olmayan klişe komedi ve başarısız korku filmleri üreterek sadece gişede para kazanma amacı güden yapım şirketlerinin git gide kalitesi düşen filmleri üretmesi bu döngüyü yaratıyor diyebilirim. Yapım şirketlerinin gişede filmin çakılması korkusuyla harcama yapamamasını da bir bakıma anlıyorum ve bunun için belli başlı çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ülkede sinema kültürünün artmasına yönelik ve filmlere daha farklı bakış açısıyla yaklaşma noktasında adımlar atılması gerekiyor. Global çapta işler yapmak içinse dijital platformların kullanılarak kaliteli içeriğin üretilip tüm dünyaya pazarlanması gerektiği kanısındayım.
 
5. Festivallerin filmlerin izleyiciyle buluşmasındaki rolü hakkında ne düşünüyorsun? Kısa filmlerin izleyiciyle buluşmasının önünde sence ne gibi engeller var ve bu engeller nasıl aşılabilir? 

Öncelikle festivallerin güvenilir ve tarafsız olması gerektiğini düşünüyorum. Kazananın belli olduğu festivallerde filmlerin yarışması anlamsız. Festivalleri denetleyen bazı kurum ve kuruluşların bu konudaki denetimleri artırması veya bu tarzda kurumlar yoksa derhal bu konuda adımlar atılması gerekir. Filmlerin izleyici ile buluşması ve seyircinin ilgisinin artırılması için belli başlı salonlarda düzenli gösterim günlerinin yapılması gerektiğini düşünüyorum.
 
6. Kısa filmler üreten ve henüz yolun başında olan arkadaşlarına film üretme ve dağıtım süreçlerine dair neler önerirsin? 

Kısa filmler üretmeye yeni başlayacak olan arkadaşlara şunları söylemek isterim. Hayal gücünden korkmasın kimse. Henüz düşünce aşamasındaki projenin ortaya çıkması için özgüvenli ve korkusuz olmaları gerek. İyi bir ekip kurup takım çalışması ile zorlu işlerin beraber nasıl üstesinden gelinebileceğini görecekler. Üretmekten korkmasınlar. Bazen yürümeyi öğrenmeden koşmak gerekir. Kısa filmler üreten arkadaşlara ise söyleyeceklerim, alışılmışın her zaman dışında projeler üretmemiz gerek ki şu an içine sıkışıp kaldığımız bu döngüyü beraber kırabilelim.


Haberler

Tüm Haberler