Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Öğr. Gör. Çiğdem Gök Üç Boyutlu Yazıcı Teknolojisinin Mimariye Yansımalarını Değerlendirdi

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık, İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı Bölümlerinden Öğr. Gör. Çiğdem, Üç Boyutlu Yazıcı Teknolojisinin Mimariye Yansımalarını değerlendirdi.
Öğr. Gör. Çiğdem Gök, günümüzde birçok sektörde yoğun olarak yararlanılan üç boyutlu yazıcı teknolojisinin öncelikle özelliklerine ve kullanılabilen malzemelerine de değinerek bu teknolojinin hem tasarım hem de üretim aşamasında mimariye yansımalarını şu şekilde değerlendirmiştir.

“Son yıllarda teknolojinin hızla ilerlemesi ve hemen her sektöre yansıması sonucunda, tasarım ve üretim alanlarında büyük yenilikler ve gelişmeler göze çarpmaktadır. Bu gelişmeler insan hayatına özellikle zaman ve iş gücü anlamında olumlu geri dönüşler sağlamıştır. Bilgisayar destekli yazılım programları da bu ilerlemeye katkı sağlamakta ve mimari alanlarda yoğunlukla kullanılmaktadır. Bu eksende 1970’lerin sonlarına doğru icat edilmiş 3 boyutlu yazıcılar da mimariye katkı sağlayan teknolojik yeniliklerden biridir. 1982’de ilk defa bir katı maddenin yazdırılma işlemi gerçekleştirilmiş ve ilk olarak da 3D System Corp’un kurucusu olan Charles Hull tarafından 1984’te 3 boyutlu yazıcı üretimi yapılmıştır. Başlangıçta maliyeti yüksek olması sebebiyle sadece prototip olarak kullanılırken, zaman içinde farklı bilim insanları ve firmalar tarafından geliştirilen 3 boyutlu yazıcılar, tıp, otomotiv, dişçilik, eğitim gibi birçok farklı alanlarda kullanılmaya başlanmış ve son 10 yılda artık inşaat ve mimarlık konularında da etkin bir kullanıma sahip olmuştur.

Malzeme konusunda çeşitlilik gösteren 3 boyutlu yazıcılar, seramik, metal, plastik, kum ve çimento gibi malzeme kullanımına sahiptir. 3 Boyutlu yazıcılarda malzeme çeşitliliğinin olması, iç mimaride mobilya imalatı, maket yapımı, üç boyutlu paneller, dekoratif ürünler, aydınlatma, aksesuar gibi ürünlerin üretilmesinin yanı sıra mimaride ev, ofis, köprü gibi büyük yapı üretimlerine de olanak sağlamıştır. 3 Boyutlu yazıcı kullanımının avantajları da oldukça fazladır. Kompleks geometrilere sahip sınırsız tasarımların üretilmesi, üretim sonrası montaj gerektirmemesi (üretim aşamasında tek işlemde gerçekleştirilir), anlık üretim sonucu olarak ürünün ya da yapının hızlı bir şekilde teslim edilmesi, kompakt ve taşınabilir sistemler sayesinde yerinde üretim yapabilme imkanı ve yüksek hassasiyette üretim olanakları sunmasıdır.

3 Boyutlu baskı teknolojisinin mimariye getirdiği avantajlardan bazıları da, kalıp ve kalıp işçiliğine ihtiyaç duyulmaksızın, sistemin ürettiği yapı elemanlarının kullanılması, sıva işlemine gerek kalmadan direkt boya aşamasına geçilebilecek derecede hazır yüzeyler oluşmasına imkan vermesi, dolayısıyla da zamandan, işçilikten ve maliyetten yana büyük tasarruflar sağlanmasıdır. Aynı zamanda inşaat atığı oluşmamasından ötürü çevreci ve sürdürülebilir yapılar üretilmesine önemli katkı sağlamaktadır.

Çelik donatı kullanılmaksızın, özel bir beton üretimiyle, 3 boyutlu yazıcılarda modellenerek yazdırılan yapılardan biri, Dubai’de 17 saatte üretilen tek katlı bir ofis binasıdır. 2015 yılında ise Çinli bir firma tarafından, 2200 metrekarelik 5 katlı yapı üretimi için, 6,6 metre yüksekliğinde, 10 metre genişliğinde ve 40 metre uzunluğunda bir 3 boyutlu yazıcı kullanılmıştır. 2017 yılında da Amsterdam’da küçük bir dere için 3 boyutlu yazıcı kullanılarak 'dünyanın 3 boyutlu yazıcı teknolojisiyle üretilen ilk köprüsü' inşa edilmiştir. Artık günümüzde konut üretimlerine de geçilmiş ve aktif kullanım başlamıştır.

3 Boyutlu yazıcı teknolojisinin özellikle zaman, insan gücü ve sürdürülebilirlik kapsamında mimariye sağladığı avantajlar göz önünde bulundurulduğunda, gelecekte 3 boyutlu yazıcı kullanımının hızla artacağı kaçınılmaz bir gerçektir.“
 
Öğr. Gör. Çiğdem Gök’e değerli görüşleri ve katkıları için teşekkür ederiz.


Haberler

Tüm Haberler