Öğr. Gör. Aslı Kırbaş “Art and Design History I” ve “Body Language and Diction” Dersleri İle İlgili Sorularımızı Yanıtladı
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık ve Çevre Tasarım, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı (İngilizce) Bölümlerinden Öğr. Gör. Aslı Kırbaş, “Art and Design History I” ve “Body Language and Diction” derslerinin nasıl işlendiği ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Sayın Aslı Hocam;
-
Art and Design History I ve Body Language and Diction derslerinin önemini ve işleyişini bir kaç cümle ile değerlendirebilir misiniz?
Öncelikle merhaba, bu röportaj teklifi için de ayrıca teşekkür ediyorum. Daha önce farklı pek çok sınıfa sanat ve tasarım tarihi dersleri vermiştim. Bu dönem Gelişim Üniversitesi’nde İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı İngilizce bölümünde bu dersi vermenin benim için yeni tarafı tamamı Türkiye’de yaşayan yabancı öğrencilerden oluşan bir sınıfla olmaktı. Pek çok ülke, dönem, medeniyet, sanatçı üzerine konuştuğumuz bu derste kültürel çeşitlilik derse ayrı bir katman getirdiğini düşünüyorum. Dersin önemi ve işleyişine gelirsek, iç mimar olacak öğrencilerimizin sanat ve tasarım tarihine dair arka planı görmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Üzerine konuştuğumuz medeniyetlerin sosyal, politik, dini, ekonomik durumlarının sanatı nasıl etkilediğini tartışmak, üretimleri gerçekleştiren sanatçı ve tasarımcıların kişisel hikâyelerinin ve o üretimi gerçekleştirirken oluşturduğu arka planı görmek yeni tasarımcı adaylarımızın kendi dillerini nasıl oluşturacaklarına dair önemli bir bakış açısı yarattığı düşüncesindeyim.
Body Language and Diction dersi, akademik olarak uzmanlık alanıma girmiyor olsa da lisans öğrenciliğim yıllarında katıldığım sivil toplum çalışmalarında eğitmen olarak verdiğim modüller arasındaydı. Üniversitede eğitmen olarak ilk kez verdiğim bir ders oldu. Açıkçası kabul ederken tereddütlerim vardı. Fakat sınıfın daha önce de bahsettiğim çok kültürlü yapısının bu dersi bir deney laboratuvarına dönüştüreceğini düşündüm ki böyle olduğunu da söyleyebiliriz. Ayrıca böyle bir dersin tasarım bölümünde veriliyor olmasını dikkate alarak mimari dilin ve mimari iletişim yöntemlerinin de üzerine de dersler yaptık. Birinci sınıf tasarım öğrencisi açısından tasarımın ve mimarinin evrensel dilinin öneminin görülmesinin faydalı olduğunu düşünüyorum.
-
İki dersinizi de online platformda vermektesiniz. Sizin konu ile ilgili fikirleriniz nelerdir?
Tabii ki online platformlar pandemi ile gündemimize girdi. Bir anlamda mecbur kaldık, fakat online platformların sayesinde de eğitime devam edebildik. Belki benim için başlarda zordu ancak öğrencilerin yaş ortalamasını düşündüğümüzde onların çok daha kolay adapte olduğunu söyleyebilirim. Bu dönem bu derslerin de online olması, YÖK’ün önerdiği teorik derslerin tüm müfredat içinde belirli bir yüzdeyi geçmemesi şartı ile online verilebileceğiydi. Bu sebeple teorik iki dersimiz bu dönem online gerçekleşmeye devam etti. Açıkçası ilk kez tanışacağım öğrenciler olması, onların birinci sınıf olması, ben dâhil sınıftaki kimsenin ana dilinin İngilizce olmamasından kaynaklanacak iletişim sorunlarının doğabileceği kaygılarını yaşamıştım. Fakat 1-2 hafta içerisinde canlı online derslerde öğrencilerin isteği, mesajlaşma panelinden ya da mikrofonlarını açarak katılım konusunda heyecanları tüm dönemi çok keyifli geçirmemize sebep oldu. Çok defalar güldük, şakalaştık, sınavlarda yüz yüze karşılaştığımızda da aramızda kurulan bağ nedeniyle heyecanlandık. Her ne olursa olsun; ümidim pandeminin tamamen bir risk olmaktan çıkması, eğitimimize eskisi gibi tamamen yüz yüze dönmektir.
-
Peki, yabancı dilde eğitim vermek sizin için nasıl bir duygu? Daha mı kolay yoksa daha mı zor? Birkaç cümle ile değerlendirebilir misiniz?
Tabii ki anadilinde ders vermekten daha zor, bunu açıkça söyleyebilirim. Ancak derslerin alanlarında İngilizce kaynaklara daha çok başvurmak, belki hiçbir zaman bir araya gelemeyeceğim tamamı yabancılardan oluşan bir sınıfla ders yapabilmemizi sağlaması anlamında bir avantaj. Yabancı dilin sadece yazılı alanda değil, konuşma pratiği anlamında da kullanılması ilave bir katman sağlıyor diyebilirim.
-
Hali hazırda bu dersi alan ya da ileride alacaklar için verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Kendimin iki yüksek lisansından biri içmimarlık diğeri ise mimarlık tarihi idi. Şu anda da iç mimarlık ve çevre tasarımı anabilim dalında doktora yapıyorum, bu aralar tez konumu belirleme aşamasındayım. Büyük ihtimalle yine (iç)mimarlık tarihi ekseninde gerçekleşecek. Mimari yapıtlar üzerinden tarihin öğrenilebileceğini, toplumların anlaşılabileceğini, gelenek ve alışkanların incelenmesiyle sağlam bir gelecek ve tasarım oluşturulabileceğini düşünüyorum. Bu dersi almadan önce öğrencilerin bu konulara bir genel kültür gibi bakarak temel kaynakları okumaya başlamasını ve kendi şehirleri ile yaşadıkları şehri gezmelerini, müzelere gitmelerini, etrafa bir gözlemci gibi bakmaya çalışmalarını önerebilirim. Ardından üniversitede ders yürütücüleri ile birlikte, akademik bir bakış açısı geliştirebilmeleri daha kolay olacaktır.
Katkılarından dolayı Öğr. Gör. Aslı Kırbaş'a teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.