Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Grafik Tasarımı Bölümü’ne Yeni Katılan Dr. Öğr. Üyesi Erdem Çağla ile Röportaj Gerçekleştirildi

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), Grafik Tasarımı Bölümü’ne yeni katılan Dr. Öğr. Üyesi Erdem Çağla ile röportaj gerçekleştirildi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), Grafik Tasarımı Bölümü’ne yeni katılan Dr. Öğr. Üyesi Erdem Çağla ile akademik hayatı ve dijitalleşen dünyadaki gelişmeler üzerine bir röportaj gerçekleştirildi.

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1993 yılında İstanbul’da Tatbiki (Marmara Üniversitesi) Grafik Bölümü mezunu, sanatçı, tasarımcı, art direktör, karikatürist bir babanın ve endüstri mühendisi bir annenin oğlu olarak dünyaya geldim. Babam Faruk Çağla ile büyüdüm. Rüştü Uzel Meslek Lisesi Grafik ve Fotoğraf Bölümü ve Atatürk Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nden mezun oldum. 2014 yılında İstanbul’daki adliyelerde hukuk ve ceza mahkemelerinde reklamcılık, matbaacılık, grafik tasarım, fotoğraf, telif hakları gibi uzmanlık alanlarında resmi-adli bilirkişilik ile meslek hayatına adım attım. 2006-2017 yılları arasında babamla beraber kendi ofisimizde müşterilerimize reklamcılık, web tasarım ve grafik tasarım hizmetleri verdim. İstanbul Arel Üniversitesi’nde Grafik Tasarım programında yüksek lisans ve sanatta yeterlik eğitimimi tamamladım. İstanbul Arel Üniversitesi’nde ve Haliç Üniversitesi’nde DSÜ öğretim görevlisi olarak Görsel İletişim Tasarımı, Yeni Medya ve İletişim, Grafik Tasarım bölümlerinde dersler verdim. Şu anda ise okulumuzda göreve başlamış bulunuyor, akademik çalışmalarıma ve bilirkişilik faaliyetlerime devam etmekteyim.
 
Grafik Tasarım mesleğine ilginiz ilk ne zaman başladı? Bu ilginin ortaya çıkış sürecinden kısaca bahseder misiniz?

Çocukluğum babam Faruk Çağla’nın çalıştığı reklam ajansları ve matbaalarda geçti. Grafik tasarım manuel teknikler geride bırakılıp Macintosh ile yapılmaya başladıktan sonra 2000’li yıllarda evimize ilk bilgisayar alınmıştı. Babam, gündüz iş yerinde ofis işlerini yapıyor akşam evde freelance olarak aldığı işleri yapıyordu. O işe gittiğinde sürekli olarak onun bilgisayarını açıyordum. Kendisi bundan rahatsız oluyordu, bir gün eve bilgisayarcı ile beraber geldiler, bana bilgisayar almıştı. Babam, “Artık kendi bilgisayarını kullan, benimkiyle oynama masaüstümü bozma” dedi. Photoshop üzerindeki deneme çalışmalarına yeni başlamıştım, kendi kendime öğrendiğim kısıtlı bilgilerle yaptığım çalışmaları babam çok beğenmişti. Babam bilgisayarda logo, broşür, dergi, katalog vs. gibi tanıtım elemanları tasarlarken sürekli yanındaydım ve nasıl yaptığını izlerdim. İster istemez grafik tasarım hakkında göz aşinalığım oluştu. Dolayısıyla grafik tasarıma ilgim bu zamanda başlamış oldu.
 
İlkokulu bitirmek üzereydim, babam, ‘oğlum hangi mesleği seçsin hangi işi yapsın, hangi işi yaparsa ekonomik zorluk çekmeden hayatına devam edebilir’ diye düşünürken konuyu yardımcımıza sordu, o da “babası ne işi yapıyorsa oğlu da o işi yapsın” dedi. İnternet hızının artması ve teknolojinin hızlı şekilde gelişmesiyle web tasarım ve flash animasyon çok popüler olmaya başladı. Babam 45 yaşından sonra kodlama öğrenmenin zor olduğunu anladığı için beni 13 yaşımdayken önce web tasarım, sonra grafik tasarım eğitimine gönderdi. Zaten web sitesini yapmak için önce grafik tasarım öğrenmek gerekiyor ve arayüz tasarlamak gerekiyor bu sebeple grafik tasarım ve web tasarımın iç içe olduğu düşüncesindeyim.
 
İlk olarak 2006 yılında babama ait bir portfolyo sitesi tasarladım. 2006-2007 yılında daha ilkokulu bitirmeden 13-14 yaşında profesyonel olarak web sitesi ve grafik tasarım yapıp para kazanmaya başlamıştım. Grafik tasarımcılığa başlangıcım bu şekilde henüz çocuk yaştayken oldu.
 
Öğrencilerinizin mesleğe olan ilgisini nasıl öne çıkarıyorsunuz, tasarım eğitiminde tercih ettiğiniz özel bir yaklaşım var mı?

Öğrenciler genellikle tasarım bölümlerini ilgi duyarak ve severek tercih ediyorlar. Bu durum kendilerini yeniliğe açık hale getiriyor. Derslerde devamlı pratik uygulamalar yaptırarak öğrencinin grafik tasarımı öğrenmesini sağlıyor, yaratıcı düşünmesine katkıda bulunuyorum. Bu da ilgiyi ve motivasyonu artırıyor.
 
Grafik tasarım alanında kendini geliştirmek isteye kişilere ne tür önerilerde bulunursunuz?

Bu mesleği bizden çok daha uzun süredir yapan/yapmış olan üstatlarımız eskiden mevcut bilgileriyle 10-15 yıl kendilerini güncellemeden mesleği icra edebiliyorlardı. Günümüzde bu durum değişti, tasarımcının sürekli kendini güncellemesi, görsel olarak beslenmesi gerekiyor.  Özellikle nesnelerin internetinden mobil teknolojilere, sanal gerçeklikten yapay zekaya kadar uzanan geniş bir yelpazede grafik tasarıma, arayüzlere ve reklam tasarımlarına ihtiyaç duyuluyor. Eskiden gazete, dergi ve televizyon reklamlarına devasa bütçeler aktarılırken televizyonun yerini YouTube; dergi ve gazetelerin yerini ise sosyal medya ve haber siteleri aldı. Dolayısıyla tasarımın yayınlandığı mecralar sadece şekil değiştirdi. Değişmeyen şey ise yaratıcılık, özgün fikirler üretmek ve estetik tasarımlar yapmak. Grafik tasarım mezunu meslektaşlarıma mobil, dijital, baskı, oyun, karakter tasarımı gibi bir alan seçip o alanda uzmanlaşmalarını öneriyorum. Her şeyi biraz bilmek değil bir şeyi çok iyi bilmek esastır.
 
Sanat bölümleri hakkında ön yargılı bulduğunuz bakış açıları var mı? Nasıl yorumluyorsunuz?

Resim, heykel, seramik gibi plastik sanatlar bölümlerine ilgi duyan öğrencilerin aileleri mezuniyet sonrası yaşanabilecek finansal kaygılar sebebiyle bu bölümlerin tercih edilmesini istemeyebiliyorlar. Ancak grafik tasarım bölümünde bu önyargı göz ardı edilebilecek kadar az, çünkü grafik tasarım her zaman ihtiyaç duyulan ve duyulacak olan endüstriyel ve ticari bir sanat.
 
Grafik tasarımı alanının geleceği konusunda ne düşünüyorsunuz? ‘‘Metaverse’’ ve dijitalleşen dünyanın getirdiği benzer yenilikler hakkında kısaca yorumlarını alabilir miyiz?

Grafik tasarımın uygulama alanları yukarıda bahsettiğim gibi yalnızca şekil değiştiriyor. İşler dijitale doğru hızla kayıyor. Baskılı işler daha da azalacak lakin tüketime dayalı gıda, ambalaj tasarımları ve açık hava reklamları ilelebet kalacak. 200 yıl geçse de amblem ve logo var olacak. Metaverse dünyasında ve NFT teknolojisinde grafik tasarıma gereksinim duyulacak olduğundan kurulmaya başlanacak olan bu yeni dünyada yerini almak isteyen tasarımcılar klasikleşmiş kalıpların dışına çıkarak yerine yeni tasarım tarzları, kullanıcı deneyimleri planlayarak kendilerini üç boyutlu tasarım, modelleme, görselleştirme, karakter tasarımı, oyun arayüzü tasarımı, hareketli grafik tasarım ve yapay zeka alanında geliştirmeliler.
 
Dr. Öğr. Üyesi Erdem Çağla’ya teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.


1111






 

















Hazırlayan: Arş. Gör. Zeynep Abacı & Arş. Gör. Elvin Leblebici


Haberler

Tüm Haberler