Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü mezunumuz Simay Yılmaz ile Röportaj Yaptık!
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü yeni mezun öğrencimiz Simay Yılmaz ile röportaj yapıldı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü yeni mezun öğrencimiz Simay Yılmaz ile röportaj yapıldı.
Merhaba Simay, bize kısaca kendinden bahseder misin? Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünden 2020 yılında mezun oldun. Öncelikle nasıl bir öğrencilik geçirdin?
Merhaba, öncelikle mezun olduğum üniversitem ile röportaj yapmak benim için çok keyifli, bana bu fırsatı verdiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim. Ben Simay Yılmaz, 5 Haziran 1997 İstanbul doğumluyum. Memur bir ailenin ilk çocuğuyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi ailemin görev yeri olan Adana’da okudum, aslen de Adanalıyım. Liseden mezun olduktan sonra 2016 yılında İstanbul Gelişim Üniversitesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nü tam burslu kazandım. Bölümümüzün ilk öğrencilerindenim. Üniversiteye başladığım günden itibaren üniversitemizin ve hocalarımın desteğiyle kariyerim için ciddi farklılıklar yaratabileceğim imkânlar buldum. Aslında üniversitemizin her öğrenciye verdiği imkânları doğru ve yerinde kullanmaya çalıştım diyebilirim. Üniversite hayatım yoğun ve eğlenceli geçti. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin en kreatif bölümlerinden biri. Temel sanat eğitimlerinden tutun da mutfak eğitimine kadar birçok alanda dersler aldım ve üniversitemizin yetiştirdiği kalifiye bir birey olarak mezun oldum ve çalışma hayatına başladım. Şimdilerde Yemek Stilisti, Şef ve Yemek İçerik Üreticisi olarak çalışma hayatıma devam ediyorum.
Öğrencilik döneminde Erasmus hareketliliğine katılarak birçok ülke gezdin. Bize Erasmus sürecinden bahseder misin? Erasmus yapmak isteyen öğrencilerimize ne tavsiyeler verebilirsin?
Erasmus Hareketliliği üniversite birinci sınıftayken keşfettiğim ve kesinlikle katılmalıyım dediğim bir programdı. Öncelikle okulun sınavına girmeden bu hareketliliğe nasıl katılabileceğimi detaylı bir şekilde araştırdım. Not ortalaması, sınav geçme puanı, hibe politikası, belge süreçleri; bunların hepsini detaylı bir şekilde araştırdım ve nasıl bir yol izlemem gerektiğini planladım. Birinci sınıftan itibaren not ortalamamı yüksek tutmaya özen gösterdim. Not ortalamasının %50’si ve Erasmus sınavı puanınızın %50’si alınarak total Erasmus sınav puanınız oluşturuluyor. İkinci sınıfın ikinci döneminde Erasmus sınavına girmeden not ortalamamı 3.40’a kadar çıkardım. Bu sayede hem bölümde kendime olan güvenimi yükselttim hem de Erasmus sınavına yüksek bir özgüvenle girdim. Erasmus sınavını asil listede bölüm birincisi olarak kazandım. Aslında tüm Erasmus süreci sınavı kazanmakla başlıyor. Kazandıktan sonra kendime Avrupa’da rahat şartlarda okuyabileceğim bir üniversite aramaya başladım. Polonya’nın Lublin kentinde Lublin Life Sciences University ile bir mail süreci başlattım. Daha sonra Erasmus ofisimiz Polonya’daki üniversite ile Erasmus hareketlilik anlaşması imzaladı ve okulumu bulmuş oldum. Gideceğim dönemdeki derslerimin kredileriyle Polonya’daki üniversitenin kredilerini rahatlıkla eşleştirdim. Kredi konusunda iki üniversitede benzer politikaya sahipti. Anlaşması olan okullarda veya anlaşma yapacağınız okullarda benzer politikalara sahip değilse bile fazladan ders alarak o krediyi tamamlayabiliyorsunuz zaten. Merak etmeyin sürecin sonuna kadar gelmişsiniz emin olun dersleri de rahatlıkla geçeceksiniz. Sadece her Erasmuslunun zorlandığı süreç olan belge sürecinde biraz zorlandım. Ülkeler arasında bir mail süreci oluyor bu kısımda zorlanabilirsiniz çünkü her ülkenin vize ve öğrenim süreci farklılık gösterebiliyor. Erasmus ofisimizle koordineli bir şekilde ilerlediğinizde kolaylıkla halledebileceğiniz bir süreç olduğunu da söyleyebilirim. Belge süreci ve pasaport-vize işlemlerini de hallettikten sonra biletlerimi aldım bavulumu hazırladım ve hareketliliğe başladım. 2019 yılında yani üçüncü sınıfın ikinci döneminde Erasmus hareketliliğiyle Polonya’ya gittim. Gittiğim üniversitenin hocaları ve Erasmus koodinatörlüğü oldukça yardımsever ve misafirperverlerdi. Bizlere hem kültürlerini tanıttılar hem de okurken keşfedebileceğimiz birçok imkân tanıdılar. Lublin Life Sciences University’de Gıda Mühendisliği ile Beslenme ve Diyetetik dersleri aldım. Bu dersler benim bölümümdeki bir öğrenci için fark yaratmak açısından çok önemliydi. Gastronomi alanında daha farklı ve yararlı bir eğitim sürecinden geçtim. Sadece yemek pişirmek ve yeni tatlar denemek değil aynı zamanda gıdaların insan vücudundaki süreçleri, beslenme düzenlemeleri, gıdaların üretim ve saklanma koşulları dâhil birçok bilgi ve tecrübe edindim.
Erasmus öğrenim hareketliliğinde 20’ye yakın ülke gezdim. Hareketliliğe gittiğim ülke dâhil olmak üzere; Polonya, Almanya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Lüksemburg, Belçika, İtalya, Fransa, İsviçre, Avusturya, Malta, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Romanya, Slovenya, Norveç, Portekiz ve İspanya’ya gittim. Buralarda onlarca insan kazandım, birçok anı biriktirdim. Birçok tarihi yer gezdim, internette gördüğüm, hikâyelerini duyduğum yerleri canlı görme imkânı buldum. Bir sürü enteresan yemek ve farklı tatlar deneyimledim. Bahar dönemi hareketliliğini bitirdikten sonra ülkeme geri döndüm. Mezun olduğum 2020 senesinde mezun olmadan önce tekrar Erasmus sınavına girdim ve bu sefer de okul birincisi olarak hareketliliğe katılmaya hak kazandım. 2021 yılında Erasmus+; yani Erasmus stajı hareketliliği ile Portekiz’in Viseu şehrinde bir Michelin Yıldızlı Mesa de Lemos’ da staj yaptım. Erasmus Hareketliliğine katılacak öğrencilerin bunun yalnızca bir eğitim süreci olmadığını; aynı zamanda farklı bir ülkede yaşam deneyimi elde edip yaşıtlarına göre hayata 1 belki 2-0 önde başlayacaklarını bilmelerini istiyorum. Yabancı dilinizi, insan ilişkilerinizi geliştirmek için harika bir fırsat. Vizyonunuzun gelişmesi için, başka bir ülkedeki dinamiklere ve kurallara göre yaşamanın farkını görmeleri hareketliliğe katılacak her öğrencinin eminim ki ufkunu açacaktır.
Mezun olduktan sonra neler yaptın? Yiyecek stilistliği gibi ilginç bir iş yapıyorsun, biraz bize çalışma hayatından söz eder misin?
2020 senesinde İstanbul Gelişim Üniversitesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nden Onur Öğrencisi olarak mezun oldum. Dört sene okuduktan sonra hedefimin ve isteğimin fine dining ve moleküler gastronomi alanında çalışarak bu noktada ilerlemek olduğuna karar verdim. Ve bunu en iyi deneyimleyebileceğim yerin Michelin Yıldızlı bir restoranda çalışmak olduğunu düşündüm. O zamanlar yani bundan 3 sene önce ülkemizde Michelin Guide henüz yoktu. Bir Michelin Yıldızlı restoranda çalışabilmem için de yurt dışına staja gitmem gerekiyordu. Mezun olmadan önce son senenin son döneminde tekrar Erasmus sınavına girdim. Sınavı geçtim ve hareketliliğe katılmaya hak kazandım. Fakat hepimizin yaşadığı Corona salgını dönemine denk geldi ve sınırlar kapatıldı. Bu sebeple mezun olduktan sonra bir sene staj hareketliliğine katılmayı bekledim. 2021 yılında Portekiz’in Viseu şehrinde “Mesa de Lemos” adlı bir Michelin yıldızlı restoranda staj yapmak için Portekiz’e gittim. Orada fine dining ve moleküler gastronomi alanında kendimi geliştirebileceğim birçok imkân buldum. Executive şefim değerli Jose Diogo Rocha ülkesinden kalkıp mutfağını öğrenmek için gelen istekli bir yabancı öğrenci olan beni, fine dining ve moleküler gastronomi alanında yoğun ve uzun bir eğitim sürecine dâhil etti. İşi gerçekten mutfağında öğrendim diyebilirim. Stajım bittikten sonra kısa bir dönem Hollanda’da fine dining bir restoranda da deneyim kazandıktan sonra ülkeme geri döndüm. Ülkeme döndükten sonra İstanbul’da çeşitli restoranlarda çalıştım. Daha sonrasına yolum “Madame Coco” ile kesişti. Markanın sanat stüdyosunda styling eğitimi aldım ve aynı zamanda stil asistanı olarak ürün çekimlerinde aktif görev aldım. Okulda aldığım temel sanat eğitimi, renk bilgisi ve sunum teknikleri derslerinin bu süreçte bana gerçekten çok faydası oldu. Mutfakta öğrendiğim estetik tabak ve ürün sunumlarını burada değerlendirme fırsatı elde ettim. Eğitimim tamamlandıktan sonra Madame Coco markasının mutfak ürünleri ve cam ürünlerinin yemek ve kokteyl stylinglerini yapmaya başladım. Mutfak ve cam ürünlerinin; sosyal medya ve ambalaj görsellerinin stylinglerini düzenledim; fotoğraf ve video çekimlerini yaptım. Böylece yemek stilistliğini keşfetmiş oldum ve kendimi bu alanda geliştirebileceğim birçok ürün ve imkân buldum. Madame Coco’daki deneyimlerimden sonra yemek içeriği üreten ajanslarla çalışmaya başladım. Kahve Dünyası, Komili, Kemal Kükrer, Bizim Mutfak, Mat For Home ve birçok markanın ürün ve reklam çekimlerinde yemek stilisti ve içerik üreticisi olarak çalıştım. Şimdilerde markaların yanı sıra sektördeki şeflerle ürün, menü ve sosyal medya çekimlerine devam ediyorum.
Röportaj için çok teşekkür ederim, sevgiler.
Simay Yılmaz
Food Stylist, Chef and Food Content Producer
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
