Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Dr. Öğr. Üyesi Önder Paker “Sanatsever Çocuklar Yetiştirmek” Konulu Söyleşi Gerçekleştirdi

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Radyo Televizyon ve Sinema bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Paker, Pedagoji Uzmanı Mehtap Kundak ile “Sanatsever Çocuklar Yetiştirmek” konulu söyleşisi gerçekleştirdi. Çevrimiçi gerçekleştirilen söyleşide, çocukların eğitiminde sanatın katkısı üzerine konuşuldu.

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Radyo Televizyon ve Sinema bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Paker, katıldığı söyleşide “Sanat seven çocuk yetiştirmek mümkün mü?” sorusundan yola çıkarak sanatın, insana özellikle de çocuklara olan etkisine dair görüşleri ileri sürmüştür.

Korku ve güven duygularının insanın en temel iki duygusu olduğunu ifade eden Önder Paker, sanatı var eden temel duyguların da bu duygular olduğunu; bu duyguların eksikliğinin veya tamlığının toplumların gelişimini etkilediğini belirtmiştir.

Çocuk ve oyun kelimelerinin yan yana kullanıldığına dikkat çekerek, oynama eyleminin yalnızca güven ortamı sağlandığında gerçekleştirilebildiğini söylemiştir. Bu güven ortamının oluşturulması ve çocukların bilişsel süreçlerindeki gelişimlerinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için ne yapılabileceği noktasında, sanat eğitiminin üzerinde durmuştur.

Dijital dünyayla beraber bilgi kavramının değiştiğini, özellikle yeni yetişen çocuklar için bu durumun tehlike barındırdığını ifade etmiştir. Z kuşağına dair iki ayrı görüş olduğunu; kimilerince çok zeki ve sayısal düşünen bu kuşağın, kimilerince sosyal ilişkilerini geliştiremeyen ve asosyalliğe eğilimli bir kuşak şeklinde algılandığını dile getirmiştir. Öğrencilere sayısal ve test usulü bilgi yüklemenin, eleştiri yapma ve yorumlama yeteneğini ortadan kaldırdığını ifade etmiştir.  Oluşagelmiş edilgen düşünce yapısının bu kuşağı, giderek yalnızlaştırdığını işaret etmiştir. Bunun önüne geçmek için özellikle 0-4, 4-6, 12+ yaş aralıklarında, çocukların sanatla vakit geçirmelerini sağlamayı önermektedir. Empati, güven, merhamet, şefkat gibi öğretilebilir duyguların bu yolla çocuklara aşılanabileceğinin altını çizmiştir.

Yetenek ve yatkınlık kavramlarını açıklamış, bu iki olguya sahip kimselerin sanat eğitimi de alarak kendilerini daha da geliştirebileceklerini ifade etmiş ve sanat eğitiminin önemini vurgulamıştır.

Katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Önder Paker, Z kuşağının duyarlılık konusunda oldukça ilerici bir noktada olduğunu ifade etmiştir. Sinemanın geleceğine dair yorumlarda bulunmuş; sinemanın diğer sanat dallarına oranla dijitale geçiş sürecinde avantajlı olduğunu ifade etmiştir. Dijitalleşmenin sinemaya, eserlerin çoğalması ve yayılması anlamında katkısı olduğunu dile getirmiştir.

Söyleşinin tamamını izlemek için tıklayınız.



Haberler

Tüm Haberler