İletişim ve Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Melis Boyacı  Trakya Üniversitesi’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 8 Mart-8 Nisan 2021 tarihleri düzenlediği “2. Sanatçı Kadın Akademisyenler Ulusal Karma Sergisi”ne katılmıştır.

Pandemi nedeniyle sanal olarak gerçekleştirilen sergi kadın emeğini ve dayanışmasını ön plana çıkarmayı ve görünür kılmayı amaçlamaktadır. Sergiye farklı şehirlerdeki altmış üniversiteden yüz elli iki sanatçının yer aldığı sergiye “Dirimsel Bellek XVI” adlı resmiyle katılmıştır. Dr. Öğr. Üyesi Melis Boyacı sergiye katılmanın kendisi için önemini şu sözleriyle dile getirmiştir:
 
 “8 Mart emekçi kadınlar gününün Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet Türkiye’de daha da önemli bir anlamı vardır. Daha hiçbir Avrupa ülkesinde yokken Türkiye’de Atatürk’ün öncülüğünde 1934 yılında kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmiş, 1935 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 18 milletvekili girmiştir. Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak 1935 yılında Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi İstanbul’da toplanmıştır.  Cumhuriyetin 100. yılına yaklaşırken Birleşmiş Milletler ve Parlemantolar arası Birlik Araştırmaları’na göre edinilen son verilere göre Türkiye, Meclisteki kadın milletvekili oranı bakımından 141 ülke arasında 102. sıradadır. Ayrıca ülkemiz Avrupa Birliği üyesi ve aday ülkeler arasında kadınların çalışma oranının en az olduğu ülkeler arasındadır. Erkekler için istihdam oranı %39.3 iken, kadınlarda istihdam oranı %19.3’tür. Ne yazık ki ülkemizde kadına uygulanan şiddet de her geçen gün artmaktadır. Bir yandan bu tür veriler ve gelişmeler söz konusuyken kadınlarımız yine de kendilerini her alanda var etmeye çalışmaktadır. Bu bakımdan benim için kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinde öncü olan ve toplumun her aşamasında ve her alanında kadınların aktif olarak yer alması gerektiğini belirten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde üreterek var olmak ve kadınların bu çabalarına sanatsal üretimimle katkıda bulunmak çok önemli. Sosyolojik çeşitlilik içinde yaş, cinsiyet, medeni hal, engellilik ya da sınıfsal durum gibi ayrımcılığın olmadığı hayatın her alanında cinsiyet eşitliğinin söz konusu olduğu ve sözde kalmadan her anlamda eşitliğin olduğu bir hayat tüm kadınların hayali. Ben de aslında her bir varlığın bir olduğunu çıkış noktası alan resimlerimle sergide yer almak istedim.”