Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Arş. Gör. Mustafa Dallı Deprem Faktörünün Mobilya Kullanımı Üzerine Değerlendirmelerde Bulundu

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı (İngilizce) Bölümlerinden Arş. Gör. Mustafa Dallı, Türkiye'de ve Dünya'da yaşanan depremler ve bu depremlerin sonuçlarında görülen etkiler ışığında, deprem ve mobilya kullanımını değerlendirdi.
Dünya üzerinde geçmişte farklı bölgelerde ve farklı zamanlarda birçok deprem yaşanmıştır. Bunların önemli bir çoğunluğu can ve mal kayıplarına yol açmıştır. Özellikle Türkiye gibi aktif fay hatları üzerinde bulunan ülkelerin bazı konulara ağırlıklı olarak önem vermesi gerekmektedir. Bunlardan bir tanesi iç mekanda kullanılan mobilyalar ve deprem anında bu mobilyaların etkilerinin nasıl olacağı konusudur. Çünkü yapılan araştırmalar göstermektedir ki deprem sonucunda yaşanan kayıplar yapısal problemlerden kaynaklandığı gibi önemli bir çoğunluğu da yapısal olmayan yani, iç mekandan kaynaklanan, problemler yüzünden meydana gelmektedir.

Depreme dayanıklı bina tasarımı üzerine yüksek lisans çalışmasına devam eden Arş. Gör. Mustafa Dallı'nın ise konu ile ilgili görüşleri şu şekildedir:

"Deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak Türkiye, pek çok depremle ve bu depremlerin en yıkıcı yüzleri ile karşılaşmıştır. Son olarak İzmir ve Elazığ'da yaşanan depremlerde dahi üzücü kayıplarla karşılaşıldı. Depremlerde görülen hasarların pek çok sebebi vardır. Bunlar yapısal olan ve olmayan olarak ikiye ayrılır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki yapısal olmayan bu hasarların büyük çoğunluğu iç mekan düzenlemelerinin bilinçsizce yapılması yüzünden kaynaklanmaktadır. İç mekanda eşyaların insanların üzerine devrilmesi, çıkış yollarında bulunan mobilyaların tahliyeyi zorlaştırıp kaçışı engellemesi, mobilya kapaklarının açılıp içinde var olan eşyaların dökülmesi, kapıların malzemesi, konumu ve kilit sistemi, aydınlatma konumları ve ağırlığı, mobilyada kullanılan malzeme ağırlığı, pencerelerde kullanılan cam, dekoratif ürünler gibi birçok iç mekan düzenlemelerinde yapılan hatalı tercihler örnek olarak gösterilebilir. Ancak alınabilecek küçük önlemlerle büyük farklar yaratılması mümkündür. Örneğin; vitrin, kitaplık, konsol, gardırop, makyaj masası, şifonyer, buzdolabı, havalandırma ve ısınma cihazları, televizyon ve üniteleri, mutfak ek dolap ve adaları, portmanto gibi mobilyaların depremde ciddi yaralanma ve kayıplara neden olduğunu bilinmeli ve bu mobilyaların sabitleme bağlantı aparatları ile sabitleme uygulaması yapılmalıdır ya da gardırop, giysi dolabı, mutfak dolapları ve kiler dolapları gibi kapaklı mobilyaların deprem sırasında açılması ve içindekilerin dökülmesi, sarsıntı sırasında sıkça rastlanılan, yaralanma ve ciddi zararlara neden olmaktadır. Bu tarz mobilya kapaklarında güvenlik kilidi kullanılarak kapak ve çekmecelerin açılmasını önlemek olası zararları engelleyebilir. Duvara ve tavana montajı yapılan aydınlatma ürünlerini, avize ve apliklerin yanlış sabitlenme şekilleri de depremde büyük zararlara neden olan diğer bir mobilya tercihi hatasıdır. Bu ürünlerin sabitleme şekli, malzemeleri, ağırlığı ve konumu, yine bir o kadar önemli bir konudur. Tavana ve duvara sabitlenen aydınlatma ürünlerinin kendi kablo ve düzeneği, depremin sarsıntı boyutuna göre büyük tehlike arz eder. Bu yüzden ekstra çelik bir sabitleme aparatı kullanılmalıdır. Kullanılacak ürünlerin malzemelerinin hafif olması, tasarım tercihi, deprem risklerini ortadan kaldırmak açısından önemlidir. Son olarak deprem konusunda hassasiyet ve ciddiyetle üzerinde durulması gereken en önemli konu; öngörülen ve beklenen deprem gerçeğini unutmamaktır. Bu doğrultuda bir an önce iç mekan düzenlemelerinde eksik olan, risk taşıyan noktaları tespit etmek, gerekirse bir uzmandan bu konuda yardım alarak, gerekli tüm önlemleri almak öncelikli yapılması gereken olmalıdır."


Haberler

Tüm Haberler