İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Arş. Gör. Merve Karadaban, Medyascope TV’de yayınlanan ve Dr. Melis Oğuz tarafından sunulan Mekân ve İnsan Programı'na konuk olmuştur. Her hafta Youtube Mekân ve İnsan hesabında, Spotify Mekân ve İnsan podcast kanalında ve her Pazartesi 18:00'de Medyascope’ta yayınlanan programın 186. bölümünde Araştırma Görevlisi Merve Karadaban, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı’nda Doç. Dr. Fatma Erkök’ün danışmanlığında tamamladığı “Delikli bir kent olarak İstanbul’a bakmak: Kentin müphem alanlarına dair bir araştırma” başlıklı yüksek lisans tezi üzerine Dr. Melis Oğuz ile sohbet etmiştir.

Dr. Melis Oğuz programda ilk olarak Arş. Gör. Merve Karaban’ın çalışmasında yer verdiği  kavramsal çerçeveyi açmasını rica etmiş, ardından Mekân ve İnsan Programı’nda bu ve buna benzer konuları çok konuştuklarını ancak delikli kent ve müphem alan kavramları üzerinden hiç tartışma yapılmadığından söz etmiştir. Programın devamı Dr. Melis Oğuz’un aşağıdaki sorusuna verilen yanıtlar ve delikli kent kavramı üzerine sürdürülen tartışma ile devam etmiştir.

“Sanayileşme hızı, ekonomik refah seviyesinin de artması ile birlikte kentler büyüyorlar ve kentin çeperinde kalan sanayi alanları da yavaş yavaş kentin içerisinde kalmaya başlıyor. Biz bu tür yapıların dönüşümünü izliyoruz. Fakat siz bu çalışmada diyorsunuz ki kentin delikleri bu büyüme esnasında ortaya çıkan çatlaklar. Delikli kent derken bu sürecin olumsuzluklarından mı bahsediyorsunuz? Kentin deliklerinin olması ne demektir? İstanbul’a neden bir delikli kent olarak bakıyorsunuz açıklayabilir misiniz?”

Yukarıdaki soruya Arş. Gör. Merve Karadaban şu şekilde yanıt vermiştir:

“Delikli kent aslında kapitalist kentin bir çelişkisinin tezahürü, tutarsız bir gelişimi olarak tanımlanıyor. Bir taraftan kent çeperlerinde bulunan kırsal alanlar kent içerisine dâhil edilirken, öbür taraftan da kent içerisinde bulunan arazilerin öngörülmeden çözülmesi; çoğu zaman da kırsal bir görünüme dönüşmesinden bahsediyoruz aslında. Bu anlamda kentsel alanın kırsalmış gibi duruşu, kırsal alanın kentsele doğru yaklaşması gibi bir muğlaklaşmadan, birbirine dönüşme hâlinden ama yine de bir kente ya da kıra dönüşmeme; arada kalma durumundan bahsediyoruz. Bu çalışmayı yaparken de bu çatlaklar olumludur olumsuzdur diye bakmak yerine bu çatlaklar nasıl oluşuyor’u anlamaya çalıştım diyebilirim” şeklinde cevap vermiştir.

Arş. Gör. Merve Karadaban, program ile ilgili duygu ve düşüncelerini şu şekilde paylaşmıştır:

“Medyascope'ta haftalık olarak yayınlanan kente dair güncel çalışma ve projeler üzerine araştırmacılarla sohbet gerçekleştirilen ‘Mekan ve İnsan’ programında yer aldığım için çok mutluyum. 2020 yılında Doç.Dr. Fatma Erkök danışmanlığında tamamlamış olduğum tezim ‘Delikli bir kent olarak İstanbul’a bakmak: Kentin müphem alanlarına dair bir araştırma’ hakkında gerçekleştirdiğimiz sohbet de sanayisizleşme süreci hakkında toplamaya çalıştığım bilgileri ve bu bilgiler ışığında İstanbul’un dönüşümünü anlama çabamı ifade etmeye çalıştım. Tez sürecimde cevabını bulmaya çalıştığım ve programda da aktardığım, ‘kentsel büyüme, kentleşme, sanayileşmeden sanayisizleşmeye geçiş ve müphem alan’ hakkındaki sorular umarım izleyiciler için ilgi çekici olmuştur.”

Arş. Gör. Merve Karadaban’ı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

Programın tamamını izlemek için tıklayınız.