Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr


 Öğrencimiz Gizem Öztürk Kent Düşleri Atölyesi’ne Katılım Sağladı!

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğrencisi Gizem Öztürk, TMMOB Mimarlar Odası tarafından düzenlenen Kent Düşleri Atölyesi’nin on altıncısına katılım sağladı.
TMMOB Mimarlar Odası tarafından; mimarlığın kamusal ve toplumsal sorumluluklarına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla, 2005 yılından bu yana yürütülen Kent Düşleri Atölyelerinin on altıncısı, bu yıl 10 Temmuz- 4 Ağustos 2023 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Atölyeye İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü 3. sınıf öğrencimiz Gizem Öztürk katılım sağladı. Bu yılki teması “Kentsel Dirençlilik” olarak belirlenen Kent Düşleri Atölyesi’nde, her yıl olduğu gibi farklı disiplin alanlarının entelektüel birikimi atölye süreçlerini besleyerek, öğrencilerin katılımıyla İstanbul’a dair zengin tartışma ortamları yaratılması amaçlandı.
 
Tema olarak belirlenen “Kentsel Dirençlilik” kavramı, 21.yüzyılda tüm dünyada yaşanan çoklu krizlerin ve beraberinde getirdiği yıkımların deneyimlendiği yüzyıl kapsamında ele alınmaktadır. İstikrar, güven, denge gibi olumlu olguları pek çok alanda geçersiz kıldığı düşünülen bu krizler ortamının; iklim krizi, afetler, savaş ve göçler gibi birbiri ile ilişkili olayların şekillendirdiği bir belirsizlik ortamında yaşamamıza yol açtığı savunulmaktadır. Doğal eşiklerine dayanan, sınırlı kaynakları dengesiz bir şekilde tüketilen gezegenin yüzleştiği ani ve uzun vadeli afetlerden, bu afetlerin felaketlere dönüştüğü coğrafyalara, topluluklara uzanan, hem kitlesel hem de bireysel yansımaları her geçen gün daha keskin hissedilen bu krizler ortamının, özgün tanımlara ve çözümlere ihtiyaç duymakta olduğu paylaşılmaktadır. Çok farklı bakış açıları ve odak noktaları etrafında ele alınan, zihin açıcı tespit ve öneriler sunma potansiyeli sunan bu kavram, XVI. Kent Düşleri Atölyeleri kapsamında tartışılmaktadır. Öğrencimiz Gizem Öztürk’ün atölye kapsamında görüşleri şu şekildedir:

“Toplamda 50 kişinin katılım sağladığı ve 3 farklı grup olarak ayrıldığı eğitimde, 3 farklı ilerleme şekli ve 3 farklı bakış açısıyla eğitimin asıl konusu olan “kentsel dirençlilik” konsepti üzerinden ilerleyerek, atölye ve araştırmalara başlanmış olundu. Gruplar kendi arasında dağılarak, danışman hocaların yönlendirmesiyle kendi bakış açıları ve süreci grupsal olarak nasıl yönetecekleri hakkında grup içi bilgilendirmede bulundu ve akabinde seminerler yapıldı. Grup 1 içerisindeki “kentsel dirençlilik” konseptinin yorumlanma şekli, kendi başına bir tanımı olan “batık” kelimesi üzerinden incelenmeye başlandı. Danışmanlar ilk önce öğrencilere bu kelimeyi nasıl tanımladıklarını ve başka hangi tanımlarla birleştirdikleri hakkında bilgi topladıktan sonra ilk atölyeye başladı. Bu atölyede öğrencilere gazete kupürlerinden oluşan bir kitapçık verilerek onların bu kitapçığı kendi hayal güçlerine göre batık kelimesini anlatacak şekilde kesip birleştirilmesi istendi. Bu ikişer ya da üçer gruplanmalar her gün faklı bir atölye konusu üzerine hem 2 boyutlu hem de 3 boyutlu olmak üzere çalışmalarla devam etti. İlk günün ardından Lenin hakkında bir kısa film izlenip bu kısa film hakkında el çizimi ile  haritalandırma çalışması yapıldı. Ardından farklı hikâyelerin olduğu kitapçıklardan yola çıkarak hayal gücünün kullanıldığı farklı çizimler yapıldı ve sunuldu.

Eğitim sürecince faklı atölyeler ile devam edilerek hem el çizimiyle tasarımlar oluşturuldu hem de bu tasarımlar grupça değerlendirilerek nasıl daha iyi bir hale getirilebileceği hakkında yapıcı eleştirilerde bulunuldu. Atölyeler bir taraftan devam ederken diğer taraftan da geziler yapılmaya başlandı. Hem maddesel hem de çevresel olarak araştırma yapılan geziler 2 boyutlu çalışmalarla desteklendi. Özellikle Haliç çevresinde yapılan gezide 1 aylık süreçte öğrendiklerimizi ve aynı zamanda gezide öğrencilerin ilgisini çeken kısımları asıl konsept üzerinden bir araya getiren grup 1 öğrencilerinin ortak olarak hazırladığı el çizimi, eğitimin çarpıcı kısımlarından oldu. Ayrıca bu 2 boyutlu çizim ahşaplarla ve çeşitli malzemelerle birlikte 3 boyutlu maketlere dönüştürülerek anlatılmak istenen konsept pekiştirildi. Eğitimin ortasında ve sonunda olmak üzere 2 jüri yapılarak toplu sunumlar yapıldı. Böylelikle 3 farklı grubun konsepti nasıl anlayıp, nasıl yansıttıkları konusunda genel bir bilgilendirme yapılmış oldu. Öğrencilere yaptıkları çalışmaları tanıtma şansı verildi ve her grup yaptıklarını anlattı. Böylelikle verimli geçen bir atölyenin sonuna gelinmiş oldu.”

Öğrencimiz Gizem Öztürk’ü tebrik eder başarılarının devamını dileriz.


Haberler

Tüm Haberler