İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğrencimiz Suat Akyel’in İkinci Kitabı “Serdengeç” Çıktı!
İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencimiz Suat Akyel’in Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY)’tan çıkan ikinci kitabı “Serdengeç” satışa sunuldu.
İlk kitabı olan “Kaçış”ın ardından çok uzun zaman geçmeden ikinci kitabını yayınlayan öğrencimiz Suat Akyel, yazarlık serüveni ve ikinci eseri olan
“Serdengeç” isimli şiir kitabı hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Merhaba Suat. Öncelikle ikinci kitabın için tebrik ederiz. İlk olarak, roman kategorisindeki ilk kitabın “Kaçış”tan sonra ikinci kitabını şiir olarak çıkarmandan bahsedebilir misin? Neden şiir?
Merhaba, çok teşekkür ederim. Şiir, edebiyatın gözyaşları veya tebessümü… Yani insanın içinde yaşadığı duyguların dışavurumu diyebilirim. Tabi bunu yaparken bunlardan bağımsız oluyorsunuz ama kâğıtları o dizelerle bürüdüğünüzde asıl manayı görüyorsunuz. Kendime “Neden şiir?” diye sormadım elbette ama bir nedenim vardı.
Serdengeç ismi nereden geliyor? Kitapta okuyucuyu ne tür şiirler bekliyor?
Aslına bakarsak Türkçemizde Serdengeç’ten ziyade serdengeçti kelimesi bulunuyor. Onun da anlamı “fedai” gibi yani daha çok “kendini bir amaçta feda edebilen kimse” olarak tanımlanıyor. Ama bendeki anlamı ise bir türlü devamını getiremediğim ve aslında yarım sandığım, tamamlanmış bir iki satırlık şiirden türedi. Kitabı; hemen ilk sayfalarında okuru karşılayan şu iki satır; “Sen benden geçtin, ben serdengeç…” gibi melankoli barındıran satırların devamında daha önce yazdığım şiirler ile tamamladım. Yani yarım sandığım o satırlar aslında diğer yazdıklarım ile bütünleşti ve böylelikle ortaya Serdengeç çıktı.
Roman ile şiir kitabı yazma serüvenini de sormak isterim. İkisinin birbirinden farkı, zorlayıcı yanları var mı? Bu ikisini nasıl kıyaslarsın?
Roman ve şiir… İkisi de aynı amaçta buluşan farklı iki yol. Aynı harfler, aynı kelimeler ama farklı anlatım biçimleri. Romanda satırların birbiriyle bir bağlamı, anlamı ve süregelen bir olayı olmalı ancak şiirin bendeki tanımı; “Birbirinden bağımsız dizelerin bir araya gelerek oluşturduğu bir bütündür, büyüdür”. Yani bir dizede anlatılanlar ile bir sonraki veya önceki dizede anlatılanlar birbirinden bağımsız olabiliyorken sonunda, adeta bir büyüyle bütün oluyor. O yüzden şiir okumak da yazmak da başka bir hissiyat.
İlk kitabından sonra çok fazla zaman geçmeden ikinci kitabını çıkardın. Yazarlık serüveninde yaratıcılığını ve üretkenliğini etkileyen etmenlerden bahsedebilir misin? Motivasyonunu ve ilhamını nerden sağlıyorsun?
Aslında tek motivasyonum üretmek. Somut bir varlığa dönüştürebilmek. İçimde birikenler, masamın üzerindeki kâğıtlarda da birikmemesini istememden kaynaklanıyor. Yazdıklarım gözlere değmeli, kalplere dokunmalı. Tek gayem bu. Daha fazla okumak ve daha çok üretmek…
Son olarak İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrencilerine ne gibi tavsiyelerin olur?
Okulumun öğrencilerine, öğrenci arkadaşlarıma söyleyeceğim şudur ki; arkanızda sizinle beraber olan geliştirmeye ve öğretmeye açık ve yaptığınız her güzel şeyde desteğini hissettiren bir oluşum var. Her ne alan olursa olsun üretmeye ve gelişmeye gayret gösterin. Çünkü arkanızda Gelişim var…
Öğrencimizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.