İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık Bölümü, Mobilya III dersi kapsamında geliştirilen yenilikçi projeleri dönem sonu sergisiyle taçlandırmaya hazırlanıyor. Öğrenciler, "esneklik", "modülerlik", "etkileşim" ve "biyofili" temalarıyla çağdaş mobilya tasarımına yeni bir soluk getiriyor.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık Bölümü, öğrencilerin yaratıcılıklarını ve tasarım yeteneklerini ön plana çıkaran uygulamalı eğitimlerine devam ediyor. Bu doğrultuda, Mobilya III dersi kapsamında öğrenciler tarafından geliştirilen yenilikçi ve özgün mobilya projeleri, dönem sonunda düzenlenecek bir sergi ile tasarım meraklılarının beğenisine sunulacak.
İç Mimarlık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ece Cantemir yürütücülüğünde gerçekleştirilen ders, öğrencilerin günümüz mobilya anlayışına yenilikçi bir bakış açısı kazandırmasını hedefliyor. Bu dönem öğrencilerden, "esnek", "modüler", "kullanıcısıyla etkileşime geçebilen" veya "biyofilik" tasarım temalarından birini seçerek özgün bir mobilya ürünü geliştirmeleri istendi. Bu süreçte öğrenciler; kullanıcı deneyimi, işlevsellik, sürdürülebilirlik ve malzeme seçimi gibi kritik unsurları estetik değerlerle birleştirerek yaratıcı çözümler üretiyor.
Tasarım süreci; fikir geliştirme, modelleme, prototip üretimi ve sunum aşamalarını içeren bütüncül bir yaklaşımla ilerliyor. Dönem sonunda Güzel Sanatlar Fakültesi’nde izlenime sunulacak olan sergi, öğrencilerin bu meşakkatli süreç sonunda ortaya koydukları özgün fikirleri, malzeme deneyimlerini ve yenilikçi yaklaşımlarını görünür kılacak.
"Tasarımda sınırları zorlayan, yenilikçi fikirleri destekliyoruz"
Dr. Öğr. Üyesi Ece Cantemir, dersin amacı ve öğrencilerin gelişim süreci hakkındaki şu ifadeleri kullandı:"Bu derste amacımız, öğrencilerimizin sadece estetik ve fonksiyonel mobilyalar tasarlamalarının ötesine geçerek, günümüzün değişen yaşam koşullarına ve kullanıcı ihtiyaçlarına cevap veren, etkileşimli ve sürdürülebilir çözümler üretmelerini sağlamaktır. Her bir proje, öğrencilerimizin teorik bilgiyi nasıl yaratıcı bir pratiğe dönüştürdüğünün bir kanıtı niteliğindedir".