İstanbul Gelişim Üniversitesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Doğan, gıda sahtekârlığında yaşanan güncel gelişmeleri yorumladı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğan, verdiği röportajda, taklit ürünlere dikkat çekti.
Doğan gıda güvenliği konusunda endişeler artarken, tahşiş ve taklit ürünlerin tüketicileri yanıltmaya devam ettiği belirtmiştir. Doğan, özellikle et ürünleri, süt ürünleri ve bal gibi gıdalarda sıkça karşılaşılan bu durumun, tüketici sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguladı.
Doğan, gıda güvenliği konusunda yaptığı açıklamada, “Tahşiş, bir ürüne yabancı madde katılarak kalitesinin düşürülmesi, taklit ise bir ürünün farklı bir ürün gibi gösterilmesi anlamına geliyor. Örneğin, dana sucukta dana eti yerine tavuk eti kullanmak tahşiş, bitkisel yağları tereyağı olarak satmak ise taklit olarak değerlendirilir.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı gibi yetkili kurumların laboratuvarlarının yaptığı analizler, özellikle lahmacun, köfte ve bal gibi ürünlerde sıkça tahşiş ve taklit vakalarına rastlandığını ortaya koymakta. Doğan, tüketicilerin bu durumları anlamasının zor olduğunu ve güvenilir markaları tercih etmelerinin önemini vurgulamıştır.
Doğan tüketicileri şu önerilerde bulundu:
-
Etiketleri dikkatlice okuyun: Ürünlerin içeriğini ve üretim yerini kontrol edin.
-
“Benzeri” ifadelerinden kaçının: “Tereyağı benzeri” gibi ifadeler içeren ürünlerden uzak durun.
-
Kayıt dışı ürünlerden kaçının: Menşei belirsiz ürünler sağlık riskleri taşıyabilir.
-
Güvenilir markaları tercih edin: Üretim izinlerini kontrol edin.
Doğan tüketicileri gıda güvenliği konusunda bilinçlenmeye ve şüpheli durumlarda ilgili kurumlara başvurmaya çağırdı. Ayrıca, üreticilerin de kalite kontrol süreçlerini sıkılaştırmaları ve tüketici sağlığını ön planda tutmaları gerektiği belirtti.
Röportajın detaylarına aşağıda ulaşabilirsiniz.
Tahşiş ve Taklit Arasındaki İnce Çizgi: Tüketiciler Nelere Dikkat Etmeli?
Gıda güvenliği, toplum sağlığını doğrudan etkileyen kritik bir konu. Tahşiş ve taklit gibi kavramlar, son yıllarda hem üreticiler hem de tüketiciler için önemli bir endişe kaynağı haline geldi. Bu iki terim arasındaki farkları anlamak, sağlıklı ve güvenilir gıdalara ulaşmanın ilk adımı.
Tahşiş ve Taklit Nedir?
“Taklit,” bir gıda maddesinin veya gıda ile temas eden madde ve malzemelerin, gerçekte sahip olmadığı özelliklere sahipmiş gibi gösterilmesi anlamına gelir. “Tağşiş” ise, gıda maddelerinin veya gıda ile temas eden madde ve malzemelerin, yasal düzenlemelere veya izin verilen standartlara aykırı şekilde üretilmesini ifade eder.
Üretim Süreçlerinde Teknik Arızalar
Tahşiş ve taklitten farklı olarak, bazı sorunlar teknik arızalardan kaynaklanabilir. Örneğin, süt dolumu sırasında otomasyon sisteminde yaşanan bir hata, sütün içine su karışmasına yol açabilir. Bu tür durumlar, firmaların kalite kontrol süreçlerini sıkı bir şekilde uygulamalarını gerektirir. Uzmanlar, bu hataların ürün raflarda fark edildiği anda geri çağrılmasının doğru bir prosedürdür.
Tahşiş ve Taklit Ürünlerin Tespiti
Sucukta tavuk ve dana etinin bir arada kullanılması, yoğurtta jelatin bulunması gibi durumlar tahşiş ve taklit örneklerindendir. Ancak, bu gibi durumları sıradan bir tüketicinin fark etmesi zordur. Tespit süreci genellikle Tarım ve Orman Bakanlığı gibi yetkili kurumların yaptığı analizlerle mümkün olmaktadır.
Tüketicilere Öneriler
Uzmanlar, tüketicilerin ürün alırken şu konulara dikkat etmelerini öneriyor:
-
Etiket bilgilerini dikkatlice okuyun.
-
“Tereyağı benzeri” veya benzer ifadeler içeren ürünlerden kaçının.
-
Etiketsiz ve kayıt dışı ürünleri tercih etmeyin.
-
Güvenilir markalardan alışveriş yapın ve üretim izinlerini kontrol edin.
Taklit ve Tahşişin Güncel Örnekleri
Son dönemde lahmacun, köfte ve bal gibi gıdalarda tahşiş ve taklit örnekleri gündeme geldi. Örneğin, lahmacunun içine düşük kaliteli malzemeler eklenerek, baharatlarla bu durum gizlenebilir. Bal üretiminde ise glikoz veya fruktoz şurubu kullanılarak sahte bal üretildiği tespit edilmiştir.
Tüketicilerin bu durumları anlaması zordur; dolayısıyla güvenilir üreticileri tercih etmek ve ilgili kurumların denetimlerine güvenmek büyük önem taşır.