Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

İletişim ve Tasarımı








 Avrupa’nın En Büyük Kitabevi “BKM Kitap”ın Başarı Öyküsü Konuşuldu!


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) tarafından düzenlenen “Başarı Hikayeleri” etkinliğinde; BKM Kitap Yönetim Kurulu Başkanı Kutbettin Bingölbali ve İletişim ve Tasarımı Bölümü öğretim elemanlarından Öğr. Gör. Şeyda Toprak ağırlandı.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) tarafından düzenlenen “Başarı Hikayeleri” etkinliğinde; BKM Kitap Yönetim Kurulu Başkanı Kutbettin Bingölbali ve İletişim ve Tasarımı Bölümü öğretim elemanlarından Öğr. Gör. Şeyda Toprak ağırlandı.

9 Aralık Çarşamba günü saat: 15.00’da İGÜ Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Avrupa’nın En Büyük Kitabevi BKM Kitap’ın Başarı Öyküsü” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide Kurbettin Bingölbali kitabevinin kuruluşuna doğru giden hayat hikayesini anlattı. Sayın Bingölbali konuya ilişkin şunları söyledi:

Kitap serüvenimiz şöyle başladı. 1980 darbesiyle birlikte ‘başımıza bir şey gelir’ korkusuyla annem ve babam kitaplarımızı kısmen tandırda yakıyorlar ve kısmen de Murat Nehri’ne atıyorlar. Abim de kitapsız kalıyor. Bir gün kendine bir kitap almaya giderken Erzurum’da devren satılık bir yer görüyor. Babamdan ve çevresinden bir miktar para toplayarak burayı satın alıyor. Abim 1983 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi’ni kazanınca orayı satıp Bursa’da kitapçılar çarşısında 16 metrekarelik bir mekân açıyor. Abim ilk kitapçılar çarşısı kurucularındandır. O dönem hemen darbe sonrası olması sebebiyle birtakım imkansızlıklar var, okuma oranları son derece düşük. Özal’lı yıllarla birlikte kitapların serbest olduğu, özgürlüğün geliştiği bir dönemden ve darbeden çıkıştan bahsetmek mümkündür. Ben de tam bu dönemde Van’da yatılı okul okuyan biriydim. Abim beni bu dönemde Bursa’ya getirdi.”

Sayın Bingölbali kitapsız, deftersiz ve silgisiz geçen çocukluğunun ardından Van’dan Bursa’ya ağabeyinin peşine giderek kitabevinin başına geçme hikayesini şu şekilde aktardı:

Liseden mezun olduğumda kitabevinin başına geçtim. O dönemde kitapçılık pek de değer görmeyen bir alandı. O kadar değersiz olarak görülüyordu ki bu değersizliği kitapçılara verilen mekanlarda görmek mümkündü. Kitapçılar genellikle yer altında, nemli, karanlık yerlerde ve pasajların en alt katlarında yer alırdı. Biz o dönemde kitapçılar çarşısında 13 komşuyduk. O kadar havasız bir ortamdı ki, hatırlıyorum gün içerisinde 5 kez caddeye çıkar, hava alırdık. Belki de okuyamadığımız için, kalemimiz, silgimiz, açacağımız, defterimiz, bir kitabımız bile olmadığı için tüm çocukların kalemi, silgisi, kitabı, defteri olsun istedik. Hayatımızda bunu dert edindik. Bu yoklukla mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz. Komşularımız kitapçılarını devrettiler ve 16 metrekareden 100 metrekareye kadar böylece büyüttük kitapçıyı. Biz aile olarak bütün bir kentin kitabevine gelmesini, herkesin kitaba dokunmasını ve kitap kokusunu içine çekebilmesini dert edindik. Dediğim gibi çok mücadele ettik ve 2000 yılında, kentin en güzel yeri kitabevi olmalı, insanlar kitabevlerinde buluşmalı diyerek, pasajların karanlık alt katlarından aydınlık ve ferah cadde üstüne çıktık ve üç katlı bir yer açtık. İlk defa Bursa'da kafe ve kitap bir arada.

Kutbettin Bingölbali ferah, geniş ve aydınlık mekanlarla kitabevlerinin o eski anlayışını kökünden değiştirmiştir. Her şeyin bir kitapla mümkün olabileceğini ifade eden Sayın Bingölbali kitabevlerini çeşitli konsept, tarz ve fikirlerle yeni nesil için mekanlar haline getirdiğini ifade etmiştir. Z kuşağının günümüzde sosyal medya ile birlikte iç içe yaşadığını bu nedenle BKM kitabevlerinde edindikleri bu tecrübeler ışığında menülerini zenginleştirdiklerini, kitabevini kültür mekanları haline getirdiklerini söylemiştir. BKM kitabevinde tavana asılan kitapların anlamının “kitap başımızın tacıdır” olduğunu da vurgulamıştır.

Kutbettin Bingölbali, kitabevlerinin yalnızca bir ticarethane olmadığına dikkat çekmiştir. Bu durumu kendi sözleriyle şu şekilde aktarmıştır:

“Bence kitabevleri insanların birbirilerine hâl hatır sorduğu, dertleştiği, buluştuğu yerlerdi ve böyle de olmalıdır. Aslında bu noktada kitabevi dediğimiz yer bir nevi manevi eczanedir. Akşama kadar müşterilerimiz buraya gelip bizlre, ‘Eşimle, ailemle, arkadaşlarımla şöyle bir sorunum var. Benim şu eksiğim var. Ne yapmalıyım? Ne etmeliyim?’ diyor. Nasıl ki insanlar eczaneye gidip hastalığına yarayacak bir ilaç arıyorsa kitabevine de gelip bir nevi ruhunu iyileştirmek için ilaç arıyor. Nitekim burası (bizim kitabevimiz) hem mideyi hem ruhu doyuran bir kitabevi. Bir kitabın, önsözün, atasözünün, cümlenin, paragrafın bir çocuğun hayatını nasıl değiştirdiğine, onu karanlıktan aydınlığa nasıl yönlendirdiğine ve bu yol değişimine bizler burada şahit oluyoruz.”

Yoğun katılımla gerçekleşen söyleşiyi soru cevap bölümü takip etti. Ayrıca söyleşinin sponsoru Toli Games katılan herkese kupon hediye etti ve soru soran ilk dört kişi hediye kazandı.

Sayın Kutbettin Bingölbali’ye ve Öğr. Gör. Şeyda Toprak’a ve tüm konuklarımıza teşekkür ederiz.

Başarı Hikayeleri

Başarı Hikayeleri