Merhaba Zeynep. Bölümümüzde başarılı ve aktif öğrencilerimizden birisin bu nedenle öncelikle tebrik ederiz. Aynı zamanda sanatla da iç içe bir hayatın var; bir enstrüman çalışıyorsun. Bize kısaca bu sürecinden bahsedebilir misin? Neler yaptın, şu an neler yapıyorsun?
Merhaba, öncelikle teşekkür ederim. Klasik müziğe olan ilgi ve hayranlığım, beni küçük yaşlarda keman ile tanıştırmış oldu. 10 yaşımda başladığım bu süreçte, sanat ve müziğe değer veren, aynı zamanda enstrümanla uğraşan bir aile ile büyümek ve onların desteklerini almak, benim için oldukça büyük bir şans oldu. Bu alanda kurs eğitimlerine katıldım ve aldığım belgeler ile kendimi geliştirmiş oldum. İlk başlarda hobi olarak başladığım keman çalma sürecim, zaman içerisinde benim için artık bir hobi olmaktan çıkarak, en yakın arkadaşım diyebileceğim hayatımın vazgeçilmezi oldu.
Konser deneyimlerin oldu mu? Bize bu süreçten biraz bahsedebilir misin?
Birçok konser deneyimim oldu. Bu konserlerin bazılarında orkestralara dâhil oldum, bazılarında ise solo olarak sahne aldım. İlk konser deneyimimi, 13-14 yaşlarımda dâhil olduğum Klasik Türk Müziği korosuna keman ile eşlik ederek yaşadım.
Şuan da Gelişim Üniversitesinde İletişim ve Tasarımı Bölümü 3.sınıf öğrencisisin. Öğrenim sürecinde müzik ile ilgileniyor olmanın bölümün ve tasarımlarının üzerinde bir etkisi oluyor mu?
Evet oldukça fazla etkisi olduğunu söyleyebilirim. Tasarım sürecinin düşünme aşamasında, klasik müzik benim için vazgeçilmez bir ilham kaynağı. Dinlediğim bir eser çalışmalarımı şekillendirip, yaratıcılık sürecimi oldukça olumlu etkiliyor. Tüm bunlarla birlikte müzik, elbette çalışmalarımda sıklıkla kullandığım ve özellikle animasyon çalışmalarımı zenginleştiren önemli bir faktör.
Öğrenci kimliğinin ardında bir meslek gibi icraa ettiğin aslında ikinci olarak bir öğretmen kimliğin de var. Bu noktada zaman planlamanı nasıl yapıyorsun ve çok yönlü olmanın avantaj ya da dezavantajlarını yaşıyor musun?
Zaman faktörü aslında en çok zorlandığım noktalarımdan biri diyebilirim. İyi bir planlama ile günlerimi ve hatta saatlerimi şekillendirmeye çalışıyorum. Fakat bazı günler planlama yapsam dahi, oldukça yoğun olabiliyorum. Bu yoğunluğa alıştım aslında. Çaldığım enstrümanı ve işimi sevdiğim için yorulmuyorum, aksine enstrümanımı başkalarına öğrettiğim için mutlu oluyorum.
Son olarak çeşitli bölümlerde okuyan öğrenci arkadaşlarına müzik alanında ne gibi tavsiyelerin olur?
Geçirdiğimiz covid-19 hastalığı süreci sebebiyle çoğunlukla evlerimizde bulunduğumuz bu günlerde birçok sanat kursları artık online olarak eğitimlerine devam ediyor. İlgili arkadaşlarımın bu kurslardan yararlanarak mutlu olacakları, ilgi duydukları ve en yakın arkadaşım diyebilecekleri sanat dallarına, ertelemeden dâhil olmalarını isterim. Umarım herkes en yakın arkadaşım diyebileceği ve vazgeçemeyeceği sanat dalını bulabilir.
Zeynep çok keyifli bir sohbetti teşekkür ediyoruz ve başarılarının devamını dileriz.
Röportaj: Arş. Gör. Büşra KAMACIOĞLU