İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) tarafından gerçekleştirilen söyleşilerin onuncusu “Pandemi Sonrası Güzel Sanatlar Bölümlerinin Geleceği” başlığı ile 17 Mart 2021 tarihinde çevrimiçi olarak Google Meet üzerinden gerçekleştirildi.
Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Emel Tozlu Öztay moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlik saat 13:30’da başladı. SEM merkezi adına yapılan söyleşinin konusundan bahsedildikten sonra söz GSF Dekan Vekili Prof. Dr. Şükran Güzin Ilıcak Aydınalp’e verildi. Aydınalp “İnsanlar evde kalınan süreçte kendi yaratıcılıklarını ve yeteneklerini keşfetti. Ailelerin ve öğrencilerin sanata olan ilgisi ve sevgisi arttı. Ruhsal motivasyon gerçekleştirdiği için kültür, sanat ve tasarım birleştirici bir etki olarak karşımıza çıktı.” şeklinde konuşarak sanat ve tasarımın toplum yaşamında her zamankinden önemli bir hâl aldığına dikkat çekti ve sözü bölüm başkanlarına bıraktı.
“Pandemi Öncesinde Derslerimizin Birçoğunu Dijital Ortama Taşımamızın Bu Süreçte Bize Çok Büyük Avantajları Oldu”
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Zerrin Funda Ürük sözlerine İç Mimarlık Bölümü ile kardeş bölümler olduğunu ve eğitim sürecinde de benzer eğilimler gösterdiklerini söyleyerek başladı. Ardından online eğitime geçiş sürecinde İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nün taşıdığı avantajlardan bahsetti. Henüz pandemi gelmeden müfredatta değişime giderek teknik resim, grafik anlatım teknikleri gibi derslerin dijital ortama taşındığının ve bu adımın pandemi sürecindeki online eğitimde hem öğrenciler hem de öğretim elemanları için çok büyük avantajlar sunduğundan bahseden Ürük, konuşmasına şöyle devam etti:
“Fakat biz zaten 2018 yılındaki akreditasyon süreci ile birlikte tüm sistemimizi ve müfredatımızı dijital çağa uyumlu bir biçimde revize ettik. Bizim öğrencilerimiz birinci sınıftan itibaren bilgisayar destekli tasarım derslerine başlıyorlar. Bizler eskiden lisans derslerimizde çizimlerimizi T cetvelleri, rapidolar ile yapardık. Fakat bizim birinci sınıfımızda öğrencilerimiz AutoCad ve diğer çizim programları ile çalışmaya başladılar. Tabi bunların artıları çok oldu. Bu geçiş başlarda biraz zor olsa da hocalarımız ve öğrencilerimiz ile adapte olmamız çok hızlı bir şekilde gerçekleşti.”
“Pandemi Sonrasında İnsanlar Açık Alan İhtiyacının Artması Nedeniyle Bahçeli Evlerde Yaşamak İsteyecekler. Bu Durum Dikeyde Değil Yatayda Gelişen Bir Yapılaşmayı Gerekli Kılabilir”
Ardından pandemi sonrasında iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümlerinin işleyişinde ve insanların mekân kullanım alışkanlıklarında meydana gelmesi beklenen değişimler hakkındaki fikirlerini sunan Ürük, pandemi sonrasında insanların açık alan ihtiyacının artması nedeniyle bahçeli evlerde yaşamak isteyeceklerini, iç mekânlarda ise yeni düzenlemelerin gerekli olduğunu ifade etti. Bu durumun ise şehir yaşamında dikey değil yatayda bir yapılaşmanın oluşmasına neden olabileceğini belirtti. Dolayısıyla mimarlık alanında çok önemli değişimlerin yaşanabileceğini, bu noktada iç mimarlık bölümü öğrencilerinin de toplumun değişen koşullara ayak uydurması konusunda çok kritik ve değerli meslek insanları olacağını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
“Eğitim sistemi ile birlikte mesleğimizde neler değişti diye soracak olursak ister istemez evrensel tasarım standartlarımızın değiştiğini de söyleyebiliriz. Konutlarda olsun, mağaza konseptlerinde olsun, ofis binasında, restoran yapılarında olsun oturma düzenleri, deneme kabinleri, teşhir üniteleri değişti. Evlerde artık çoğumuzun bir çalışma mekânı olmaya başladı. Bu tabi iç mekânlardaki yapılacak düzenlemelerin değişeceği anlamına geliyor. Bu nedenle bizler de buna ayak uydurarak gerekli revizeleri yapmak zorundayız.”
Söyleşi, Moderatör Dr. Öğr. Üyesi Emel Tozlu Öztay’ın, katılımları için Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekan Vekili, Dekan Yardımcıları ve Bölüm Başkanlarına teşekkür etmesinin ardından sona erdi.
