İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Araştırma Görevlisi Tuğçe Öztürk ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı (İng.) Bölümü Araştırma Görevlisi Mustafa Dallı, Kuzey Makedonya’nın Üsküp şehrinde gerçekleşen “9th International Conference on New Trends in Architecture and Interior Design (9th ICNTAD’23)” adlı konferansta “Rethinking Open and Green Spaces in Architecture and Urban Realm After Covid-19 Pandemic: The Case of Istanbul” başlıklı bildiri sunumlarını gerçekleştirdiler. Prof. Dr. Burçin Cem Arabacıoğlu’nun başkanlığını yürüttüğü konferansa pek çok farklı ülkeden araştırmacılar katılım gösterdi.
Pandemi sürecinde mimaride ve kentsel alanda açık ve yeşil alanların önemi yeniden tartışmaya açıldı.
Küresel COVID-19 pandemi sürecinin şehirler ve kentsel yaşam üzerindeki etkisinin ve sosyal mesafenin hayatımıza dâhil olmasının, mimaride ve kentsel alanda açık ve yeşil alanların önemini yeniden tartışmaya açtığını vurgulayan Öztürk ve Dallı, pandemi süreciyle birlikte evlerimizde ve yakın çevremizde geçirdiğimiz zamanın da arttığını belirtti. Bu durumun da hem evimizden hem de evimizin bulunduğu bölgeden beklentilerimizi farklılaştırdığını ve çeşitlendirdiğini belirten Öztürk ve Dallı, pandemi öncesi öncelik listemizde olmayan açık ve yeşil alanlar ile evlerde bahçe, teras veya en azından balkon gibi dış mekân ihtiyaçlarımızı karşılayan kullanımların çok daha fazla önem kazandığını vurguladı. Dolayısıyla da bu ihtiyaçların hem konut mimarisinde hem de şehir planlamasında değişimlere neden olmaya başladığını belirten Öztürk ve Dallı, yaptıkları çalışmanın amacına yönelik olarak şu ifadeleri kullandı: “
Çalışmanın amacı; pandemi sürecinde mimari tasarım ve kentsel alanda artan açık ve yeşil alan ihtiyacının tasarım kriterlerini derlemek ve bu doğrultuda uygulanan mimari ve kentsel tasarım örneklerini sunmaktır.” Konferansta öncelikle dünyanın çeşitli şehirlerinden örnekler sunulmuş ve ardından İstanbul'da uygulanan örnekler sunularak analiz edilmiştir. Sonuç olarak, açık ve yeşil alanların daha uzun ve sağlıklı yaşam, daha az ruh sağlığı sorunu, daha iyi bilişsel işlev gibi birçok faydası olduğunu vurgulayan Öztürk ve Dallı, bu faydalara olan ihtiyacın pandemi döneminde en yüksek seviyeye ulaştığını belirtmiştir. Bu tür küresel salgınların tekrarlanma olasılığı düşünüldüğünde her zaman hazırlıklı olunması gerektiği gerçeğiyle karşılaşıldığını ve pandemi süreci bitse bile çalışmada bahsedilen tasarım kriterlerinin mimari ve kentsel ölçekte uygulanmaya devam edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Öztürk ve Dallı bildiri sunumlarını tamamlamıştır.
Arş. Gör. Tuğçe Öztürk ve Arş. Gör. Mustafa Dallı’yı bildiri sunumlarından dolayı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
