Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

İç Mimarlık








 Arş. Gör. Merve Karadaban’ın Kitap Bölümü Yayımlandı!


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Arş. Gör. Merve Karadaban’ın kaleme aldığı kitap bölümü, “Mahalle, Bellek, Dönüşüm: Fikirtepe” kitabında yayımlandı.


Arş. Gör. Merve Karadaban’ın “Öteki Mekânlara Dair: Foucault’un ‘Heterotopya’ ve Soja’nın ‘Üçüncü Mekân’ Kavramları Üzerine Düşünceler” başlıklı kitap bölümü, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Mimarlık Bölümü’nün “Mimarlık Projesi 6” dersine ilişkin tartışma metinleri ve proje seçkilerinin yer aldığı “Mahalle, Bellek, Dönüşüm: Fikirtepe” başlıklı kitapta yayımlandı. Türkiye’deki çeşitli üniversitelerin mimarlık ve iç mimarlık bölümlerinden farklı akademisyenleri bir araya getiren kitapta Arş. Gör. Merve Karadaban, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimari Tasarım Anabilim Dalı’nda 2020 yılında tamamlamış olduğu “Delikli Bir Kent Olarak İstanbul’a Bakmak: Kentin Müphem Alanlarına Dair Bir Araştırma” başlıklı yüksek lisans tezinin kavramsal çerçevesinde ele aldığı üçüncü mekân ve heterotopya kavramlarını, Fikirtepe’de gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projesi üzerinden yeniden ele alarak tartışıyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan ve editörlüğünü Yüksek Mimar Ayşe Okudan Mutlu ile Öğr. Gör. Pınar Geçkili Karaman’ın üstlendiği kitapta; Fikirtepe kentsel dönüşüm sürecinin, mahalle, müşterekler, kolektif hafıza, kamusal alan, öteki mekân, heterotopya, dönüşüm gibi kavramlar üzerinden tartışıldığı metinler yer alıyor. Kitapta ayrıca İstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin “Mimarlık Projesi 6” dersinde ürettikleri, Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Alanı’nda  var olan gecekondu dokusunu, oluşan ara mekânları inceleyerek oluşturdukları projelerden seçkiler de bulunuyor.

Kitap bölümü özetinden:

“Kentsel dönüşüme dair bir bakış açısı geliştirmeye çalışma hamlesi aynı zamanda mimarlığın ve şehirciliğin toplumsal görevlerini yeniden sorgulamanın da bir biçimini oluşturmaktadır. Çıkarılacak olan görevler toplumun hangi parçalarını merkezine aldığına göre değişkenlik göstermektedir. Ancak kentsel dönüşüm projelerindeki en büyük problem, meşruluk zemini ‘dezavantajlı toplumsal parçalar’ın daha sıhhi koşullarda yaşaması üzerinden üretilen söylemlere dayatılmasına rağmen, sürecin kentsel toprağın metalaşması ve pazarlanması üzerine kurulmuş olmasıdır (Kurtuluş, 2012). Bu bağlamda yapılan her müdahale ‘piyasa odağı’nın sınırlarından çıkamamakta ve müdahaleyi uygulanabilir hâle getiren mimarlığı ve şehirciliği de ‘piyasanın aracı’ pozisyonuna sıkıştırmaktadır. Kurtuluş (2012), 1980’li yılardan itibaren mekânsal dönüşümün neoliberal politikalar aracılığı ile ‘kentsel alanlarda sınıfların hak sahipliğinin yükselen sınıflar lehine yeniden düzenlenmesi’ ve ‘kentsel alanın bütünüyle metalaştırılması yoluyla sermaye birikimi’ sağlanması üzerinden inşa edildiğinden bahsetmektedir. Bu durum ‘toplumsal adalet’in sağlanmasını zor hâle getirmektedir (Kurtuluş, 2012). Bu anlamda mekâna dair eleştirel bakış açısında daha radikal bir taraftan tekrar düşünmeye çalışmak önemli bir noktada durmaktadır.”

Arş. Gör. Merve Karadaban’ı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.