Kendisini “başta Anadolu coğrafyasında olmak üzere, dünya üzerindeki yerleşmelerin gelişim ve dönüşümünü anlamaya ve bunu insanın da bir parçası ve yapıcısı olduğu coğrafya, tarih, kültür, ekonomi gibi eksenlerde irdelemeye çalışan, kent yaşamının ayrılmaz parçaları olan insan hakları, demokrasi ve yaşam kalitesinin gelişimi için çabalayan bir vakıf” olarak tanımlayan İlhan Tekeli Şehircilik Kültürü Vakfı (İTŞKV) Türkiye’de sürdürülen araştırma projelerinin zengin içeriğini toplum ile paylaşma ve yaygın etkiye katkı sunma hedefi ile “Araştırma Proje Toplantıları” organize ediyor. Vakıf, ikinci araştırma proje toplantısı için İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Arş. Gör. Gökçe Uzgören’in de proje ekibinde yer aldığı ve Beyoğlu’nun tarihsel süreç içerisindeki dönüşümü üzerine odaklanan 117K317 numaralı TÜBİTAK 1001 Araştırma Projesi’ni seçti.
“Tarihi Kent Merkezlerinin Yeniden Yapılanmasında Belirleyici Faktörler ve Olası Senaryolar: İstanbul Beyoğlu Örneği” başlıklı araştırma projesinin çıktıları İTŞKV Araştırma Proje Toplantıları kapsamında 14 Şubat 2021 tarihinde yapılan çevrimiçi bir toplantı ile paylaşıldı. Toplantıya Prof. Dr. İlhan Tekeli, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof. Dr. Ayda Eraydın gibi şehircilik alanının duayen hocalarının da dahil olduğu 100 kişi katıldı. Proje yürütücüsü olan Prof. Dr. Asuman Türkün’ün bir saatlik proje sunumunun ardından soru-cevap seansı ile katılımcıların Beyoğlu ile ilgili sorularına yanıt verildiği toplantıda birçok üniversiteden akademisyen sundukları farklı perspektif ile araştırma projesine katkı sağladı.
“Karşımızda yüzeysel değil oldukça derinlemesine tartışılacak bir çalışma var. Bunun Türkiye için bir fırsat olduğunu düşünüyorum...”
Tarih Vakfı Kurucusu ve Başkanı, aynı zamanda World Academy for Local Government and Democracy (Yerel Yönetim ve Demokrasi için Dünya Akademisi)’de İcra Heyeti’nin Kurucusu olan Prof. Dr. İlhan Tekeli proje ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
“…Karşımızda yüzeysel değil oldukça derinlemesine tartışılacak bir çalışma var. Bunun Türkiye için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor. Bu proje müthiş bir iş. Bu yüzden bunun üzerine beraber düşünmeli ve tartışmalıyız.
…Kendimizi İstanbul ölçeğinde bir tartışmaya sıçratmak için de bu projenin bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çok kutlarım. Yalnız kutlama ile yetinmedim çünkü bu işi çok ciddiye aldım. Bu yüzden ayrıntılı bir konuşma yapmaya çalıştım. Bu çalışma üzerinde bizim de çalışmamızı gerektiriyor.”
Çankaya Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ali Türel ise şunları paylaştı:
“…Çok kapsamlı bir çalışmaydı, proje ekibini kutluyorum. Farklı dönemlerde ortaya çıkan bir takım politik olaylar ile birlikte Beyoğlu’nda ortaya çıkan değişimi kapsamlı bir şekilde ortaya koyan bir çalışmaydı.“
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ayda Eraydın da proje ile ilgili düşünceleri paylaştı:
“Ben proje ekibini kutlamak ile başlayayım. Çok büyük bir iş. 1001 tane anketi yapabilmek, bu kadar fazla sayıda derinlemesine görüşme yapabilmek çok önemli bir iş, özellikle Beyoğlu’nda. Bu gerçekten ölçek itibariyle de çok kıymetli bir iş. Bu çalışmadan yeni tartışmalar da üretebiliriz. Türkiye’deki tarihi kent merkezlerinin nasıl evrildiğine, nasıl değiştiğine dair bazı kavramsal tartışmalar öne sürebiliriz diye düşünüyorum.”
Mart 2018 tarihinde başlayan ve Mayıs 2021 tarihinde tamamlanması planlanan araştırma projesi ile ilgili Arş. Gör. Gökçe Uzgören ise şunları söyledi:
“3 yılı aşkın bir süredir yedi kişilik ekibimiz ile yürüttüğümüz araştırma projemizde yoğun bir emek söz konusu. Çalışma alanındaki arazi tespit çalışmalarından, 1001 işletme ile yapılan anket çalışmasına, 70’den fazla kişi ile yapılan sözlü tarih ve derinlemesine görüşmelerden, derin bir literatür taramasına kadar farklı kollardan birçok detaylı iş yapıldı. Bu projenin sunduğu özgün katkı ise alana ilişkin benimsenen bütüncül bakış açısında yatıyor. Beyoğlu üzerine ortaya çıkarılan çok sayıda yazılı eser bulunsa da bunların çoğu Beyoğlu’nun yalnızca bir veya birkaç özelliğine odaklanıyor. Biz ise bu proje ile Beyoğlu’nu tarihsel ve mekânsal bağlamı içerisinde; politik, ekonomik, kültürel ve sosyal birçok boyutu ile ele alarak geçirdiği dönüşümün kırılma noktalarını ve bu noktalar arasındaki ilişkiselliği ortaya çıkarmaya çalıştık. Araştırma projesinin çıktılarını yakın zamanda web tabanlı bir platformda sunmayı planlıyoruz. Çalışmamızın herkese açık bir platformda sunulmasının Beyoğlu üzerine yapılan/yapılacak olan çalışmalar için de yararı dokunacağını umuyorum.”
Projenin açıklayıcı özetine ulaşmak için
tıklayınız.