Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

Gastronomi ve Mutfak Sanatları








 Doç. Dr. Murat Doğan’ın “Gastronomiye Yeni Bir Kavram: Sinegastronomi” başlıklı yazısı yayımlandı!


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekan Yardımcısı ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Murat Doğan’ın yazısı Hotel Restaurant & Hi-Tech Dergisi’nde yayımlandı. Yazı, dergide “Gastronomiye Yeni Bir Kavram: Sinegastronomi” başlığıyla yer aldı. İlgili yazıya ait metin aşağıda yer almaktadır.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekan Yardımcısı ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Murat Doğan’ın yazısı Hotel Restaurant & Hi-Tech Dergisi’nde yayımlandı. Yazı, dergide “Gastronomiye Yeni Bir Kavram: Sinegastronomi” başlığıyla yer aldı. İlgili yazıya ait metin aşağıda yer almaktadır.

Değerli okurlarım uzun zamandır çalıştığım bir konu üzerinde durmak istiyorum. Bu kavramın adını Sinegastronomi olarak adlandırdım. Malumunuz gastronomi birçok disiplinle iç içe geçmiş ve hala geçmeye devam ediyor. Bunlardan biri de sinema veya diğer bir ifadeyle film. Ortaya çıkarmaya çalıştığım alan hem gastronomiyi hem de sinemayı ilgilendiriyor.
 
Yaptığım çalışma
 
Bu bağlamda çalışmayı sinema profesyonelleri ile yapmam kaçınılmaz oldu. Öncelikli olarak çok fazla sinemacıya ulaşarak onların görüşlerini almam gerekiyordu. Ne mi yaptım? Tabii ki teknolojinin imkânlarından faydalandım. Toplam 55 sinema profesyoneli ile elektronik ortamda beyin fırtınası düzenledim. Çoğumuzun bildiği bu tür toplantılarda atış serbesttir. Yani katılımcının fikri, ne kadar absürtte olsa saygıyla karşılanır ve müdahale edilmez. Sonuç olarak sinema profesyonellerinden aldığım verilerle kavramın temelleri ortaya çıkmaya başladı. Konuyu biraz uzattığımın farkındayım. Ama bu tür yeni fikirlerin, kavramların ve alanların doğması sancılı oluyor. Öncelikli olarak şunu söyleyeyim. Sinegastronominin çok saçma ve içi boş bir şey olduğunu söyleyen de oldu. Takdirle karşılayanda. Bunların hepsini saygıyla karşıladım. İşin aslında cilvesi de bu.
 
Sinegastronomi
 
Birazda sinegastronominin ne olduğundan gastronomi alanına neler vaat edebileceğinden bahsedeyim. Gastronomi yalnızca yiyecek ve içecek üretip bunları en iyi şekilde sunmanın ötesine uzanmaktadır. Aslında gastronomi kendi içinde tarihi, kültürel ve sosyal birçok olguya da barındırmaktadır. Bununla birlikte gastronomi dünyayı anlamamıza da yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda potansiyel temsil gücü ve yedinci sanat dalı olarak sinema gastronominin geniş kitlelere aktarılmasına destek olabilmektedir.
 
Günümüz dünyasındaki hızlı değişim, insanların psikolojik ve kültürel özelliklerini ve alışkanlıklarını etkilemektedir. Yemek kültürü, sembolik, psikolojik, sosyal, coğrafi, antropolojik ve politik açılardan önemlidir. Yeme alışkanlıkları bireyselleşmiş, yiyecek tüketimi sembolik değerlerle ilişkilendirilmiş ve gösteriş ön plana çıkmıştır. Sosyal medyanın etkisiyle yemek kültürü çeşitlenmiş ve görsel medya, özellikle sinema, bu değişimde önemli rol oynamaktadır. Gastronominin, sinemanın etkisiyle yeme alışkanlıklarını değiştirme potansiyeli vardır. Sinegastronomi kavramı, sinema ve gastronominin yakınlaştığı yeni bir olgudur ve bireylerin hem sinemadan keyif almasını hem de gastronomi dünyasını keşfetmesini sağlayan yenilikçi bir deneyim sunmaktadır. Gastronomi ve sinema benzer şekilde deneyimde, görsellikte, yaratıcılıkta ve kültürel anlamda etkileşebilmektedir.
 
Sinegastronominin etkileşimleri
 
İnsanlar çevrelerini duyularıyla algılamakta, filmler izleyicilerin bu duyusal deneyimlerini artırmaktadır. Örneğin bir filmde ki enstantane sayesinde Roma’ya gitmeden akşam ışıltıları altındaki Trevi Çeşmesi’nin basamaklarında kahvenizi yudumladığınızı hissedebilirsiniz. Yine Roma’nın arka sokaklarındaki pizzacı dükkânından kilo usulü pizza çeşitlerini tabağınıza doldurup, yüksek taburede atıştırırsınız. Bu nedenle sinemada görülen farklı kültürlere ait lezzetler izleyicilerin günlük yaşamlarına etkilemektedir.
 
Yine sinema görsel bir sanat olarak günlük hayatta öğrendiğimiz pratiklerde önemli yere sahiptir. Gastronomi filmleri veya yemek sahneleri, yeme ve içme faaliyetini başka anlamlarla mezcederek kültürel ve toplumsal hayatımızın bir parçası haline getirmektedir. Hem sinema hem de gastronomi bireysel yaratıcılık gerektirmekte ve yaratıcı faaliyetlerle başarılı olabilmektedir. Ayrıca sinema kültürel mirasın ve sürekliliğinin önemli bir parçası olarak geçmişle gelecek arasında bağlantı sağlamaktadır. Bu bağlamda sinegastronomi kültürel mirasın taşınmasında önemli bir unsurdur. Son yirmi yıldır gastronomiye olan ilginin artması ile birçok filmde sinegastronominin alanına girebilecek unsurlar göze çarpmaktadır. Yazımın sonuna doğru sinegastronomiye ait somut örneklerle yazımı bitirmek istiyorum.
 
Sinegastronomiye örnekler
 
Sinegastronomi filmleri özellikle olay örgüsü, hikâye veya karakterlerin çerçevesini gastronomi ve filmin ana kahramanını oluşturmakta veya çevrelemektedir. Ayrıca bu tür filmlerde gastronomi öğeleri farklı duyguları aktarmakta metafor olarak ta kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalar ilk sinegastronomi örneğinin Lumiere (Lumier) kardeşlerin 1895 yılında çektiği Bebeğin Öğle Yemeği filminin olduğunu gösteriyor. Bu film o zamana kadar yapılmayan bir şeyi yaparak ilk defa gastronomiye odaklanmıştır. Son yıllardaki Türkiye örneklerine bakacak olursak. Dondurmam Gaymak (2005) ve Çağan Irmak’ın Issız Adam (2008) filminin baş rolü olan erkek şefin yaptığı havuçlu tarçınlı kek vb. yiyeceklerin metafor olarak kullanıldığı filmdir. İftarlık Gazoz (2016), Sofra Sırları (2017)  ve son olarak sofranın birleştirici özelliği, aile içi iletişimindeki rolüne vurgu yapan Ferzan Özpetek filmi İstanbul Kırmızı (2017) sayılabilmektedir.
 
Sonuç
 
Yaptığım çalışmalar ile Sinegastronomi kavramının üç alt faktörünün olduğunu gördüm. Bunları sırasıyla (1) gastronomik göstergeler, (2) sinemanın gastronomiyle buluşması ve (3) insanın yemekle birlikte sinemaya yansıması olarak buldum. Son olarak sinegastronomi tanımlayarak yazımı bitireyim. Sinegastronomi gastronomik algıların, onun ötesinde gerçekçi veya metaforik göstergelerin sinematografik tekniklerle ifade edilmesidir.
 
Sağlıcakla kalın…
Doç. Dr. Murat Doğan