Eğitim, sanat ve yaratıcılığın kesişiminde: Doç. Dr. Aysun Cançat ile ilham veren bir söyleşi

Fakültemiz değerli öğretim üyelerinden Doç. Dr. Aysun Cançat, GSF E-Bülteni’nin 64. sayısında yer alan kapsamlı söyleşide, sanat ve akademik kariyer yolculuğunu, felsefi yaklaşımlarını ve güncel sanatsal projelerini anlattı.
Çocukluk Tutkusundan Akademiye Uzanan Bir Yolculuk
Doç. Dr. Aysun Cançat, sanatla tanışmasının çocukluk yıllarına dayandığını belirterek, yetenek sınavıyla kazandığı Moda Tasarımı eğitimi sonrası, içindeki özgürce resim yapma arzusunun onu Marmara Üniversitesi Resim Bölümü'ne yönlendirdiğini ifade etti. Akademisyen olma kararının ise İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi Yüksek Lisans eğitimi sırasında, Araştırma Görevliliği teklifiyle kesiştiğini söyledi.
Doç. Dr. Aysun Cançat: "İlköğretim yıllarında hiç alamadığım resim derslerinden sonra, güzel sanatlar alanında üniversite eğitimi alabilecek olmanın bende yarattığı psikoloji bambaşkaydı. Akademisyen olma yolum da aslında burada başladı."
Sanatsal Üretimde Sosyal İçerik ve Felsefi Derinlik
Sanatsal üretim sürecinde güncel dünya sorunlarından bağımsız kalamadığını vurgulayan Cançat, eserlerinde insanlığın savaşları, ekolojik denge bozulması, tüketim kültürü ve cinsiyet ayrımı gibi sosyal içerikli konuları ele aldığını belirtti. Sanatçı, bu düzeni çoğu zaman "kurgulanmış ve hayata geçirilmiş bir matriks gibi" algıladığını ve bunun resimlerinin yüzeyinde yaşamsal izler oluşturduğunu ifade etti.
Son dönem sergileriyle ilgili bilgi veren Cançat, Kinizm felsefesinden ilham alan "Kinik Doğa" sergisinin ardından, güncel sergisi olan "Şemsiyeli Anektodlar"ın ortaya çıktığını belirtti.
"Şemsiyeli Anektodlar" Sergisinde Şemsiye Metaforu
Sanatçı, 17-27 Ekim 2025 tarihleri arasında İstanbul Pinelo Art Gallery’de ziyaret edilebilen son kişisel sergisi "Şemsiyeli Anektodlar"ın manifestosunu paylaştı. Şemsiye'nin geçmişte soyluluk, seçkinlik ve hatta yöneten ile yönetileni ifade eden bir simge olduğunu hatırlattı.
Doç. Dr. Aysun Cançat: "Resimlerde, kadına ait görüntülerle şemsiyenin kullanımı metaforiktir. Kadının varoluşu ve doğanın asaleti, şemsiye formunun koruyucu gölgesinde buluşuyor diyebilirim. Bu, geçmişten gelen ataerkil toplum ve anlayışına aslında bir yanıt niteliği de taşımaktadır."
Genç Sanatçı Adaylarına Tavsiyeler
Söyleşinin sonunda genç sanat ve tasarım öğrencilerine seslenen Doç. Dr. Cançat, mesleki motivasyonlarını zorlukların etkilemesine izin vermemeleri gerektiğini vurguladı.
Doç. Dr. Aysun Cançat: "Her zaman alanlarının en iyisi olmayı hedeflesinler... Gelişimleri için önlerine çıkan her fırsatı değerlendirsinler, peşini bırakmasınlar ve her şeyin temelinin 'çalışmak' olduğunu unutmasınlar."
İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak, Doç. Dr. Aysun Cançat’a bu keyifli ve bilgilendirici söyleşi için teşekkür eder, akademik ve sanatsal çalışmalarında başarılarının artarak devam etmesini dileriz.