Bölümümüzde kabul alan öğrenci projeleri ile ilgili öğrencilerimiz ve danışman hocalarımız ile Arş Gör. Ezginaz Kara hocamız eşliğinde keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
“Eğitim Amaçlı Kullanılan Yapının İç Mekan Görsel Konforu Açısından İrdelenmesi: İstanbul Gelişim Üniversitesi Tasarım Stüdyosu Örneği”
Proje Araştırmacısı: Betül Başkurt ve Birsen Aleyna Pehlivanlar
Proje Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Hande Apak
Proje konusu ve içeriği neyi kapsıyor, biraz bahsedebilir misiniz?
Projemizin ana odağı, İstanbul Gelişim Üniversitesi Tower bloğunun 14. katında bulunan Tasarım Stüdyosu'nun iç mekân görsel konforunun değerlendirilmesidir. Bu yapı, daha önce Zorlu Holding'in ofis bloğu olarak kullanılmaktaydı. Eğitim yapısına dönüştürüldükten sonra yalnızca yapay aydınlatma sisteminde sınırlı iyileştirmeler yapılmış, dış cephedeki opak ve saydam yüzeylerde ise herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Bu nedenle, özellikle mimarlık eğitimi alan öğrenciler için görsel konfor düzeyinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Eğitim süresince aynı mekânda uzun süreler geçirildiği ve görsel odaklı çalışmalar yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, hem psikolojik hem de fizyolojik sağlık açısından görsel konforun yüksek düzeyde olması son derece önemlidir. Çalışma kapsamında, öncelikle kullanıcılarla anket uygulamaları yapılacak ve mevcut durumun kullanıcı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir. Ardından, yapının konumu, yıllık güneşlenme süresi, çevredeki engel yapılar gibi fiziksel çevre verileri toplanarak; bina formu, yönelimi, cephenin saydam/opak bileşenleri ile malzeme özellikleri analiz edilecektir. Bu veriler doğrultusunda, Dialux ve/veya Design Builder yazılımları kullanılarak mevcut duruma ilişkin ışık verileri modellenip analiz edilecektir. Son olarak, elde edilen bulgular mevcut standartlara göre değerlendirilecek ve gün ışığına dayalı iyileştirme önerileri sunulacaktır.
Bu sürece girecek öğrencilere tavsiyeleriniz neler olurdu?
Bu süreç oldukça uzun ve sabır gerektiriyor. Ancak, her aşaması öğretici ve geliştirici. Proje konusu dışında da literatür taraması yaparak akademik bir yazım dili kullanmak, öğrencilerin akademik becerilerini erken dönemde geliştirmesi açısından çok değerli. Projenizin kabul edilip edilmemesi önemli değil; çünkü bu sürece dahil olmak bile başlı başına büyük bir kazanım. Tüm çabanızın sonunda projenizin kabul edilmesi ise büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oluyor. Bu nedenle, imkanı olan her öğrencinin bu zorlu ama öğretici ve keyifli süreci deneyimlemesini kesinlikle tavsiye ederiz.
“Eğitim Amacı ile Dönüştürülmüş Ofis Bloğunun Kullanıcı Konforu Kapsamında İç Mekan Hava Kalitesinin ve Termal Konforun Değerlendirilmesi ve iyileştirilmesine Yönelik Sürdürülebilir Çözüm Önerileri”
Proje Araştırmacısı: Kübra Karak ve Gizem Albayrak
Proje Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Hande Apak
Projenize TÜBİTAK’tan destek almak için nasıl bir yol izlediniz? Başvuru süreci sizin için nasıl geçti?
Başvuru süreci başlangıçta biraz göz korkutucuydu, çünkü formlar, etik kurul belgeleri ve diğer evraklar gibi pek çok resmi belge gerekiyordu. Ancak danışman hocamızın yönlendirmesiyle süreci adım adım ilerletmeye başladık. Öncelikle proje fikrimizi netleştirdik ve detaylı araştırmalar yaptık. Ardından bütçe planı ve zaman çizelgesi oluşturduk ki bu kısım en kritik aşamaydı. Sonrasında TÜBİTAK sistemine tüm belgeleri yükleyip başvurumuzu tamamladık. İlk etapta karmaşık gibi görünse de sürecin içine girdikçe her şey daha anlaşılır hale geliyor.
Kabul edilen projenin konusunu, amacını ve detaylarını bizimle paylaşır mısınz?
Projemizin konusu; İstanbul Avcılar’da yer alan ve daha önce Zorlu Holding’e ait ofis bloğu olarak kullanılan, 2018 yılı itibariyle İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne dönüştürülen K bloğunun 14. katında bulunan Tasarım Stüdyosu’nda, iç hava kalitesi ve termal konfor açısından kullanıcı konforunun değerlendirilmesi ve sürdürülebilir çözüm önerileri geliştirilmesine yönelik deneysel bir çalışmadır. Eğitim yapısına dönüştürülen bu tür binalarda kullanıcı konforu zaman zaman göz ardı edilebiliyor. Bu nedenle, özellikle kalabalık stüdyo derslerinin yapıldığı bu katta ortamın sağlık ve konfor düzeyini belirlemek üzere çeşitli ölçümler gerçekleştiriyoruz. CO₂, nem, sıcaklık gibi verileri sensörlerle toplarken, kullanıcıların deneyimlerini de anketler aracılığıyla analiz ediyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlara göre, sürdürülebilir ve doğal malzemelerle ne tür iyileştirmeler yapılabileceği üzerine çözüm önerileri geliştiriyoruz. Hedefimiz, hem daha sağlıklı bir eğitim ortamı oluşturmak hem de bu alanda farkındalık yaratmak.