Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Önerileriniz için   İGÜMER
 Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı








 İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden dört TÜBİTAK 2209-A proje başarısı daha!


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü, yaratıcı öğrenci projeleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü TÜBİTAK 2209-A programından destek alan dört yeni proje ile bir başarıya daha imza attı.


Bölümümüzde kabul alan öğrenci projeleri ile ilgili öğrencilerimiz ve danışman hocalarımız ile Arş Gör. Ezginaz Kara hocamız eşliğinde keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 
“Eğitim Amaçlı Kullanılan Yapının İç Mekan Görsel Konforu Açısından İrdelenmesi: İstanbul Gelişim Üniversitesi Tasarım Stüdyosu Örneği”

Proje Araştırmacısı: Betül Başkurt ve Birsen Aleyna Pehlivanlar
Proje Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Hande Apak

Proje konusu ve içeriği neyi kapsıyor, biraz bahsedebilir misiniz?

Projemizin ana odağı, İstanbul Gelişim Üniversitesi Tower bloğunun 14. katında bulunan Tasarım Stüdyosu'nun iç mekân görsel konforunun değerlendirilmesidir. Bu yapı, daha önce Zorlu Holding'in ofis bloğu olarak kullanılmaktaydı. Eğitim yapısına dönüştürüldükten sonra yalnızca yapay aydınlatma sisteminde sınırlı iyileştirmeler yapılmış, dış cephedeki opak ve saydam yüzeylerde ise herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Bu nedenle, özellikle mimarlık eğitimi alan öğrenciler için görsel konfor düzeyinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Eğitim süresince aynı mekânda uzun süreler geçirildiği ve görsel odaklı çalışmalar yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, hem psikolojik hem de fizyolojik sağlık açısından görsel konforun yüksek düzeyde olması son derece önemlidir. Çalışma kapsamında, öncelikle kullanıcılarla anket uygulamaları yapılacak ve mevcut durumun kullanıcı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir. Ardından, yapının konumu, yıllık güneşlenme süresi, çevredeki engel yapılar gibi fiziksel çevre verileri toplanarak; bina formu, yönelimi, cephenin saydam/opak bileşenleri ile malzeme özellikleri analiz edilecektir. Bu veriler doğrultusunda, Dialux ve/veya Design Builder yazılımları kullanılarak mevcut duruma ilişkin ışık verileri modellenip analiz edilecektir. Son olarak, elde edilen bulgular mevcut standartlara göre değerlendirilecek ve gün ışığına dayalı iyileştirme önerileri sunulacaktır.

Bu sürece girecek öğrencilere tavsiyeleriniz neler olurdu?

Bu süreç oldukça uzun ve sabır gerektiriyor. Ancak, her aşaması öğretici ve geliştirici. Proje konusu dışında da literatür taraması yaparak akademik bir yazım dili kullanmak, öğrencilerin akademik becerilerini erken dönemde geliştirmesi açısından çok değerli. Projenizin kabul edilip edilmemesi önemli değil; çünkü bu sürece dahil olmak bile başlı başına büyük bir kazanım. Tüm çabanızın sonunda projenizin kabul edilmesi ise büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oluyor. Bu nedenle, imkanı olan her öğrencinin bu zorlu ama öğretici ve keyifli süreci deneyimlemesini kesinlikle tavsiye ederiz.

 
“Eğitim Amacı ile Dönüştürülmüş Ofis Bloğunun Kullanıcı Konforu Kapsamında İç Mekan Hava Kalitesinin ve Termal Konforun Değerlendirilmesi ve iyileştirilmesine Yönelik Sürdürülebilir Çözüm Önerileri”

Proje Araştırmacısı: Kübra Karak ve Gizem Albayrak
Proje Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Hande Apak


Projenize TÜBİTAK’tan destek almak için nasıl bir yol izlediniz? Başvuru süreci sizin için nasıl geçti?
Başvuru süreci başlangıçta biraz göz korkutucuydu, çünkü formlar, etik kurul belgeleri ve diğer evraklar gibi pek çok resmi belge gerekiyordu. Ancak danışman hocamızın yönlendirmesiyle süreci adım adım ilerletmeye başladık. Öncelikle proje fikrimizi netleştirdik ve detaylı araştırmalar yaptık. Ardından bütçe planı ve zaman çizelgesi oluşturduk ki bu kısım en kritik aşamaydı. Sonrasında TÜBİTAK sistemine tüm belgeleri yükleyip başvurumuzu tamamladık. İlk etapta karmaşık gibi görünse de sürecin içine girdikçe her şey daha anlaşılır hale geliyor.

Kabul edilen projenin konusunu, amacını ve detaylarını bizimle paylaşır mısınz?
Projemizin konusu; İstanbul Avcılar’da yer alan ve daha önce Zorlu Holding’e ait ofis bloğu olarak kullanılan, 2018 yılı itibariyle İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne dönüştürülen K bloğunun 14. katında bulunan Tasarım Stüdyosu’nda, iç hava kalitesi ve termal konfor açısından kullanıcı konforunun değerlendirilmesi ve sürdürülebilir çözüm önerileri geliştirilmesine yönelik deneysel bir çalışmadır. Eğitim yapısına dönüştürülen bu tür binalarda kullanıcı konforu zaman zaman göz ardı edilebiliyor. Bu nedenle, özellikle kalabalık stüdyo derslerinin yapıldığı bu katta ortamın sağlık ve konfor düzeyini belirlemek üzere çeşitli ölçümler gerçekleştiriyoruz. CO₂, nem, sıcaklık gibi verileri sensörlerle toplarken, kullanıcıların deneyimlerini de anketler aracılığıyla analiz ediyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlara göre, sürdürülebilir ve doğal malzemelerle ne tür iyileştirmeler yapılabileceği üzerine çözüm önerileri geliştiriyoruz. Hedefimiz, hem daha sağlıklı bir eğitim ortamı oluşturmak hem de bu alanda farkındalık yaratmak.
 
 
 
“İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı Öğrencilerinin Yenilenebilir Enerji Kaynakları Konusundaki Bilinç Ve Farkındalığını Artırmaya Yönelik Program Önerisi Geliştirilmesi”


Proje Araştırmacısı: Dursun Ediz Güneş
Proje Danışmanı: Öğr. Gör. İrem Özpınar

Hazırladığın proje tam olarak neyi hedefliyor? İçeriğinden biraz bahseder misin?
Günümüzde hem dünyada hem de ülkemizde teknolojik bir dönüşüm yaşanıyor. Akıllı robotlar, yapay zekâ sistemleri ve yenilenebilir enerji kaynakları giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu değişime ayak uydurmak ve daha sürdürülebilir bir dünyada yaşamak adına yenilenebilir enerji farkındalığının artırılması gerektiğine inanıyorum. Projemiz kapsamında, bölümümüzdeki öğrenci arkadaşlarımızla birlikte bu farkındalığı artırmak adına çeşitli çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Öncelikle bir anket çalışması ile mevcut farkındalık düzeyini ölçeceğiz. Ardından, alanında uzman bir konuğu üniversitemize davet ederek öğrencilerle buluşturacağız. Bu etkinlik sayesinde yenilenebilir enerji konusunun daha geniş kitlelerce anlaşılması ve öneminin kavranması sağlanacak.

Başvuru yaparken karşılaştığın zorluklar ya da dikkat ettiğin noktalar oldu mu?
TÜBİTAK projesine ilk kez başvurduğum için başlangıçta bazı zorluklar yaşadım. Özellikle araştırma yöntemleri ve başvurunun kabul edilmesi için dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda başlangıçta tereddütlerim oldu. Ancak zamanla konuya hâkim oldukça, gerekli kuralları öğrenerek başvurumu eksiksiz ve doğru bir şekilde tamamladım.


 
 
“Acil Durum ve Afetlere Yönelik Engelli Bireylerin Güvenli Tahliyesi İçin Tasarım Rehberi Önerisi”

Proje Araştırmacısı: Mustafa Gediklioğlu, Yuşa Malkoçoğlu ve İrem Tekşen
Proje Danışmanı: Öğr. Gör. İrem Özpınar

Projeniz ne üzerineydi? İçeriğini ve amaçlarını anlatabilir misiniz?
Projemiz, afet ve acil durum senaryolarında engelli bireylerin güvenli tahliyesine odaklanmaktadır. Türkiye’de mevcut yönetmeliklerin ve uygulamaların bu özel kullanıcı grubunu yeterince kapsamadığını fark ettik. Bu nedenle, yasal düzenlemeleri analiz ederek ve saha çalışmalarıyla engelli bireylerin yaşadığı zorlukları gözlemleyerek, bu alandaki ihtiyaçları belirlemeyi amaçladık. Temel amacımız, mimari ve iç mimari tasarım süreçlerinde engelli bireylerin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmasını sağlayacak bir Tasarım Rehberi geliştirmekti. Özellikle yüksek katlı binalar, okullar, hastaneler gibi tahliye açısından kritik önem taşıyan yapılarda uygulanabilir çözüm önerileri sunmayı hedefledik. Proje sadece teknik bir çözüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda konu hakkında farkındalık yaratmayı da hedefliyor. Böylelikle hem tasarım alanında çalışan profesyonellere hem de toplumun genelinde konuya dair bilinç oluşturmak istedik.

2209-A programına kabul edilme süreciniz nasıl gelişti? Başvuru aşamasından biraz söz eder misiniz?
2209-A programına kabul edilme sürecimiz oldukça öğretici ve geliştirici bir deneyimdi. İlk olarak, toplumsal bir ihtiyaca karşılık verebilecek ve iç mimarlık disipliniyle doğrudan ilişkilendirilebilecek bir konu belirlemeye çalıştık. Engelli bireylerin afet ve acil durumlarda karşılaştığı tahliye sorunları bizi derinden etkiledi ve bu alandaki eksiklikleri fark ederek proje fikrimizi oluşturduk. Başvuru aşamasında kapsamlı bir literatür taraması gerçekleştirdik. Ulusal ve uluslararası yönetmelikleri, akademik yayınları ve uygulamaları detaylı bir şekilde inceledik. Ardından projemizi; araştırma sorusu, yöntem, özgün değer ve yaygın etki başlıkları altında şekillendirdik. Danışman hocamız Öğr. Gör. İrem Özpınar’ın yönlendirmeleriyle, hem akademik yönü güçlü hem de toplumsal fayda sağlayan bir proje önerisi hazırladık. Başvuru sürecinde özellikle yöntem kısmında kullanacağımız gözlem, anket ve mülakat araçlarını detaylı biçimde planladık. Projemizin kabul edilmesi, bizler için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Bir fikirden yola çıkıp, bunu somut ve etkili bir araştırma projesine dönüştürmek hepimiz için oldukça gurur vericiydi.

Tüm öğrencilerimizi ve hocalarımızı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.