Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

Grafik Tasarımı








 Dr. Öğr. Üyesi Aysun Cançat 7. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Eğitim Bilimleri Kongresi’nde Sunum Gerçekleşti


Dr. Öğretim Üyesi Aysun Cançat ‘1980 Sonrası İstanbul’da Kültür ve Sanat’a Bir Bakış’ adlı sunumunu Güven Plus Grup A.Ş’nin düzenlemiş olduğu 7. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Eğitim Bilimleri Kongresi kapsamında sözel olarak gerçekleştirdi.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Grafik Tasarımı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aysun Cançat 1980 Sonrası İstanbulda Kültür ve Sanata Bir Bakış’ adlı sözel sunumuyla 7. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Eğitim Bilimleri Kongresine katkıda bulundu. 
Cançat, bildirisinde 80ler İstanbulunun kültür sanat ortamının geçirdiği evrelere değinirken müzecilik, koleksiyonerlik ve küratörlük gibi alanların gelişimine ışık tuttu. İstanbulun 2010 yılında Avrupa Kültür Başkentiseçilmesinin kültür sanat ortamındaki hızlı değişimle paralel ilerlediği konusunun ilgi çekici olduğuna dikkat çekti.

Arkeoloji, Antropoloji, Biyoloji, Eğitim Bilimleri, Edebiyat, Güzel Sanatlar, İletişim Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler gibi farklı disiplinlerden akademisyenlerin bir araya gelerek etkileşim içinde bilgi alışverişinde bulunduğu kongre, 23-24 Ekim tarihlerinde Covid 19 önlemleri kapsamında video konferans yöntemi ile gerçekleştirildi.
 
Oturum başkalığını Prof. Dr. Asuman Seda Saracaloğlunun yaptığı, 7. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Eğitim Bilimleri Kongresinde Dr. Öğr. Üyesi Aysun Cançat’ın sunmuş olduğu ve belirli bir dönem içerisinde İstanbulun kültür ve sanat ortamına tutulan bir ayna niteliği taşıyan 1980 Sonrası İstanbulda Kültür ve Sanata Bir Bakış’ adlı bildirinin özet metnini aşağıda okuyabilirsiniz.
 
 
1980ler İstanbulun, kentsel dönüşüm bağlamında, bir dünya kenti haline getirme projesi adına ilk atılımın ve desteğin olduğu yıllardır. Tüm alanlardaki yenilik, değişimler ve özellikle de teknoloji alanındaki ilerlemeler iletişim, etkileşim ve ulaşımı hızlandırmış; bu hızlanma, kültür-sanat alanlarını oldukça etkilemiştir. Bunlar sanatın, sanatçıların ve sanat eserlerinin sınırları aşarak dünya çapında hareketini kolaylaştırmıştır. Bu hareket, özellikle uluslararası çapta yapılan festival ve bienal gibi sanat etkinliklerine giden yolda önemli olmuşlardır. Ülkemizde 1973te festival, 1987de bienal etkinlikleri gerçekleştirilmeye başlamıştır. Bununla birlikte, bu tarihlerde yeni müzelerin ve galerilerin açılması, koleksiyonculuk alanının gelişmesi sanatı canlı tutmuştur. Müzecilik, koleksiyonerlik gibi alanlarda 2000li yıllarda büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Kültürel ve sanatsal bu hareketlilik ile birlikte İstanbulun 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi ilgi çekicidir. Türk kültür-sanat ortamı, özellikle, 1980li yıllarda düzenlenmeye başlayan ve hala yapılmaya devam eden bienal etkinlikleri ile birlikte önemli bir değişim sürecine girmiştir. Çünkü, bu gibi sanat etkinlikleri ülkemizin pek çok tarihi mekânında gerçekleştirilmiştir. Buradaki önemli nokta, bu etkinlikler aracılığıyla tarihi mekanların çağdaş bir yorumla ele alınmasıdır. Diğer önemli nokta da sanatın yönetimsel boyutunun öne çıkmasıdır. Büyük organizasyonlar şeklinde olan bu etkinliklerle; yönetim kurulları, küratörlük gibi alanların gerekliliği ortaya çıkmıştır. Tüm bu gelişmeler İstanbuldaki kültür sanat ortamına, geleneksel anlayışın dışında çağdaş, yeni ve dinamik bir sanat ortamını sunmuştur.

 
Dr. Öğr. Üyesi Aysun CANÇAT




Hazırlayan: Arş. Gör. Zeynep ABACI