Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

Gastronomi ve Mutfak Sanatları








 Sıkıcı gerçekler çekici hurafelere karşı




“TÜRKİYE’DEKİ GIDA DENETİMİ SAYISI AVRUPA’DAN DAHA FAZLA”
 
 Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda sektörün duayen isimlerinden Metin Yurdagül ve MÜMSAD Genel koordinatörü Ebru Akdağ İstanbul Gelişim Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde “Sıkıcı Gerçekler Çekici Hurafelere Karşı” adlı seminer verdiler.

Türkiye’de bilimsellikten uzak bir şekilde gıdalar hakkında uzman olmayan kişilerin medya aracılığıyla nasıl bir bilgi kirliliği yarattığına değinen Ebru Akdağ, Türkiye’deki gıda denetiminin birçok AB ülkesinden fazla olduğunu ve yıllar geçtikçe Bakanlığın yaptığı denetim sayısının arttığından bahsetti. Ebru Akdağ aynı zamanda bilimsel gerçekler ışığında gıda sektörünün sağlıklı ve güvenilir gıdaların üretimi konusunda birçok yönden öncü bir ülke olduğunu ancak maalesef spekülatif ve popüler isimlerin medya aracılığıyla gıdalar hakkında bilgi kirliliği yarattığını söyledi.

 “TÜRKİYE TRANS YAĞ KONUSUNDA AB LİMİTLERİNİN DE ALTINDA ÜRETİM YAPIYOR”

Trans yağların margarinlerde azaltılması ile ilgili çalışmaların 2000’lerde başladığını belirten Metin Yurdagül, margarin üretiminde Türkiye’nin trans yağ problemini Avrupa ve Amerika’dan çok daha önce çözdüğünü ve 2007 yılından itibaren trans yağsız döneme geçildiğini ifade etti. Metin Yurdagül aynı zamanda margarinlerin kolesterol ile birlikte anıldığını ve bitkisel yağlardan elde edilen margarinlerde kolesterol bulunmasının mümkün olmadığına da değindi. Bilimin sürekli değişen ve gelişen özelliğinden dolayı MÜMSAD olarak her zaman bilimsel veriler ışığında gelişmeleri takip ederek görüş bildirdiklerini belirten Metin Yurdagül, var olan bilgi kirliliğini önlemenin en önemli yolunun bilimin ışığında elde edilen bilgileri paylaşmak olduğunu belirtti.

“AMBALAJLI GIDA GÜVENİLİR GIDADIR”

Seminerde medyanın gıda sektörüne açtığı savaş ve popüler olmak uğruna insanlara aktarılan son derece yanlış ve hatta tehlikeli bilgilerin önüne geçilmesi gerektiği belirtildi. Ambalajlı gıdanın güvenilir gıda olduğunu, denetimleri yapılan, üretim, paketleme ve son tüketim tarihi belli olan ambalajlı ürünlerin tercih edilmesi gerektiği, ambalaj dışında satılan hiçbir ürünün soframıza hangi aşamalardan geçilerek gelindiğinin bilinemeyeceğine değinen Ebru Akdağ, “Ben bir tüketici ve gıda mühendisi olarak paketli olmayan hiçbir ürünü satın almam, nasıl üretildiğini bildiğim için paketli olan gıdaları tercih ederim” dedi. Bunun yanında paketli olan her gıdanın güvenilir olamayacağını, denetimden sıyrılabilen merdiven altı işletmelere dikkat edilmesi gerektiği ve her zaman güvenilir markaların tercih edilmesi gerektiği de vurgulandı.

“POŞET ÇAYLAR AKTARLARDA SATILAN ÇAYLARDAN DAHA GÜVENİLİR”

Poşet çaylar konusuna da değinen Metin Yurdagül, “aktarlarda satılan çayların daha sağlıklı olduğu konusunda yanlış bir algı var, özellikle poşet çayların poşetlerinin kanser yaptığı iddiası nedeniyle sağlıksız bulunuyor, halbuki çay poşetleri muz ağaçlarının liflerinden elde edilen doğal bir materyaldir” dedi.

Ebru Akdağ, gıdalar hakkındaki uzman kişilerin Gıda Mühendisleri ve Diyetisyenler olduğunu söyledi ve bu iki meslek grubunun birbirini tamamlayarak doğru bilgileri aktarmaları gerektiğinden bahsetti. Bununla birlikte aşçılar ve gastronomi uzmanlarına da büyük görev düştüğünü hepimizin aynı gemide olduğumuzu ve yanlış bilgilere karşı her zaman bilimin yanında yer alınması gerektiğini vurguladı.

Seminerin sonunda konuklara Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Müzeyyen Sevtap Aytuğ teşekkür plaketlerini sundu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Olum, Bölüm Öğretim Elemanları Dr. Öğr. Üyesi Murat Doğan ve Öğr. Gör. E. Zeynep Özer, Arş. Gör. Emel Çirişoğlu ile hatıra fotoğrafı çekildi.