Yapı Kataloğu kendini “Türkiye'nin 1973 yılından beri yayımda olan ve yapı malzemeleri alanında, çok önemli bir boşluğu doldurmuş ilk ve tek malzeme kataloğudur, başka bir deyişle Yapı Kataloğu 365 gün açık, online “yapı malzemeleri fuarı”” şeklinde tanımlayan online bir platfomdur. Bu online platform son olarak, İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanat Fakültesi (GSF) İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı & İç Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi ve RETA Mimarlık kurucusu Yusuf Taner Gültekin ile "Yapı Kataloğu | 8x8 Mimar & Malzeme Serisi” konseptinde bir röportaj gerçekleştirmiştir.
Yapı Kataloğu’nun gerçekleştirmiş olduğu röportajın “Mimar” başlıklı ilk bölümünde, Öğr. Gör. Y. Taner Gültekin’e, mimari yaklaşımı, kendisini en çok tatmin eden projeleri, tasarımcı ruhunu besleyen sanat dalları gibi çeşitli konularda sorular yöneltilmiştir. Öğr. Gör. Y. Taner Gültekin, “Mimari kimliğini 3 kelime ile açıklayacak olsanız bunlar ne olurdu?” sorusunu, “Özgünlük, İzlenimcilik (Çağdaşlık), Estetik ve Fonksiyonellik” şeklinde yanıtlamıştır. Bir başka soruda ise tüm çalışmalarını tanımlayabilecek yaklaşımını şu sözlerle ifade etmiştir:
“Genellikle yapılacak olan işlerin, tasarım aşamasında mutlaka estetik, fonksiyon, ışık, renk ve dengeli görsellikler içerisinde heykeller, tromponeiller (duvar resimleri) çağdaş yapı malzemelerinin dengeli kombinasyonu ile yakalanan modern klasisizm benim sevdiğim vazgeçilmezlerim arasındadır.”
Röportajın “Malzeme” başlıklı ikinci bölümünde ise, malzeme modası, karbon ayak izi düşük ve çevre dostu malzemeler, yeni nesil malzemeler ve yapım teknikleri, teknolojinin yapı malzemelerine etkisi gibi malzeme ile ilgili sorulara cevap vermiştir. Mimarlık okullarında öğrencilerin malzeme bilinç ve birikimini artırmak adına önerilerde bulunmuştur.
Son olarak ise “Gelecek yılın tasarım ve malzeme trendleri sizce nasıl olacak?” sorusunu şu şekilde yanıtladı:
“Her gelen yıl ile birlikte yeni heyecanlar hissetmek tasarımcının ruhunu canlı tutar. Sürdürülebilir tasarımlar, nano teknolojik giysi tasarımından gastronomideki yaratıcılığa; bioplastiklerin kullanımları iç mimariden, takı tasarımına kadar tüm yaratıcılığı kapsayan meslek dallarındaki ortak nokta içinden çıkmayı umduğumuz pandemi süresince kapalı kaldığımız ortamlardan çıkmak insanın özgürlük arayışının gereğidir. O ortamları içeriye taşımaya çalışmak da gerekmektedir; eğlenceli, sıcak, çabucak bıkkınlık hissi yaratmayacak renkleri seçmek, yumuşak hatlar ve yumuşak geometrik formları kullanılması da tercih edilmektedir. Bu yeni dönemi alıştığımız Avangart tarzının sonu diye kabul edersek, bu akımda kullanılan stili oluşturan malzemelere sarı pirinçten ve lakeden yapılan tasarımlarıma güle güle demek gerekecektir. Yerine yine sofistike ve naturel çizgilerin kullanılmasıyla, hibrit konut mekanları içerisinde bizleri nefes aldırabilecek, tabiatı anımsatacak doğal ve organik malzemelerin bütünlüğünde iç mimarlıktaki hacimler arasında yumuşak geçişlerle daha samimi ve devatkarların sağlanacağı bir yıl olacaktır.“
Söyleşinin tamamına ulaşmak için
tıklayınız.
