Eğitim ve akademik kariyer yolculuğunuz nasıl başladı sizi bu yolculuğa iten ne oldu?
2003 yılında Çukurova Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü ile üniversite hayatına giriş yaptım ve 2007 yılında bu bölümden mezun oldum. 2011 yılında İstanbul Üniversitesi’nde aynı bölümde yüksek lisans ve 2014 yılında yine aynı kurumda doktora eğitimine başlayıp 2019 yılında Dr. ünvanını almış oldum. Mezun olduktan sonra inşaat programlarında akademik kariyer hayatım başlamış oldu. 2022 yılından itibaren İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde kariyerime devam ediyorum.
Akademik kariyer yolcuğumla da ilgili konuşmam gerekirse; açıkçası akademik kariyer yapma planım yoktu biraz akrabalarımın, biraz da üniversite eğitimim sırasında karşılaştığım insanların yönlendirmesi ile akademik kariyer yolculuğum başladı. Biraz da küçüklüğümden beri sahip olduğum merak duygusu beni bir şeyler araştırmaya hep teşvik etmişti. Sanırım bütün bunların birleşimi beni akademisyen olmaya itti.
Bir çevre mühendisi olarak sizi iç mimarlık alanına yönlendiren ne oldu?
Çevre mühendisliği aslında multi-disipliner yapısıyla farklı alanlara ve yeniliklere açık olmayı gerektiren ve öğreten bir alan. Özü itibari ile aslında bir inşaat mühendisliği eğitimi almış olduk. Bununla birlikte kimya, fizik, biyoloji bilim dallarına da ait birçok şeyi görmüş olduk. Lisans eğitimimde yoğunluklu olarak yapı bilgisi dersleri aldım buradan edindiğim bilgi ile iç mimarlık eğitimi alan öğrencilere destek olmaya çalışıyorum. Ayrıca günümüzün sorunlarını ve ihtiyaçlarını gözeterek ve kapımızdaki iklim krizini de göz önünde bulundurduğumuzda ekosistemimize duyarlı ona katkı sağlayabilecek yenilikçi yapı kültürünün öğrencilerimize kazandırılması için, görünüşte hiçbir bağın olmadığını düşüneceğimiz iki ayrı disiplinin bugün geleceğimiz için çok faydalı işler yapabileceğini fark ettim. Bugün itibari ile iç mimarlık ve çevre mühendisliği disiplinlerinin işbirliği ile ergonomik, güvenli, fonksiyonel çevreci ve sürdürebilir mekânlar yaratma üzerine çalışıyorum ve öğrencilerimi bu anlamda yetiştirmeye çalışıyorum.
İç Mimarlık Bölümü için yeni döneme dair planlamalarınızdan bahseder misiniz?
İç Mimarlık Bölümü olarak, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için kadromuzda yer alan tüm öğretim üyelerimiz ile çalışmalara başladık. İlk olarak mevcut derslerimizin içeriklerinin günümüzün gerekliliklerini karşılayacak şekilde güncellenmesi, yeni derslerin de müfredatımıza eklenmesi ile ilgili çalışmalarımızı başlattık. Öğrencilerimizden, anketlerle taleplerini ve görüşlerini alarak, katılımcı bir anlayış benimseyerek yeni derslerimizi müfredatımıza katmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda öğrenci ve sektör profesyonellerini farklı zamanlarda buluşturarak teorik eğitimle birlikte öğrencilerimizi güncel piyasa koşullarına mezun olduklarında tam anlamıyla hazır hale getirmeyi planlıyoruz. İlgili derslerin içeriklerine mümkün olduğunca teknik gezileri de ilave ederek öğrencilerimizi iş hayatına hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Tüm dünyada meydana gelen gelişmeleri sürekli olarak takip ederek, bu gelişmeleri ders içeriklerine ekleyerek, geziler ve söyleşiler düzenleyerek öğrencilerimizi günümüzün hatta geleceğin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek donanıma sahip bireyler haline getirmeye de gayret ediyoruz.
Öğrencilerinize çalışma hayatları için tavsiyelerini nelerdir? Ayrıca akademik kariyer yapmayı düşünen öğrencilere tavsiyeniz nedir?
Tüm mesleki eğitimlerde de olduğu gibi İç Mimarlık alanında gerek sektör çalışanı olarak gerekse akademisyen olarak çalışmayı düşünen öğrencilerimizin yeniliklere açık olmayı, bilgiye ulaşma ve onu en iyi seviyede kullanmayı öğrenmeleri gerekmektedir. Tüm kadromuzla bu konuda öğrencilerimize yol gösteriyoruz fakat öğrenme hiç bitmeyen bir süreçtir. Durağanlığı kesinlikle kabul etmez. Bu nedenle özellikle en az bir yabancı dil öğrenerek dünyadaki gelişmeleri takip etmesi gerekmektedir. Öğrencilerimize mesleki hayatımda ısrarla söylediğim bir iki husus var; birincisi staj süreçlerini çok iyi değerlendirmeleridir. Bunun yanı sıra Erasmus ve benzeri programlarla yurtdışı tecrübeleri edinmelerini çok değerli görüyorum. Kült olmuş bulunduğu çağdan günümüze kadar mimari ve iç mimari anlamda gelişimlerine ışık tutacak eserleri yerinde görmeleri de çok kıymetli. Bölümümüz müfredatında yer alan her bir ders çok değerli olmakla birlikte mesleki hayatlarına onları hazırlayacak en kritik derslerin başında stüdyo dersleri geliyor. Farklı hocalardan ve sektör profesyonellerinden destek alarak onların yıllarca edinmiş olduğu bilgileri bu dersler ile öğrencilerimize aktarmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimizin bu stüdyo derslerine daha fazla önemle yaklaşmalarını tavsiye ederim. Geçmiş dönemdeki öğrencilerime söylediğim bir sözü tekrar etmek isterim; sizler mekân tasarlarken bir ressamın, tuvali sanatçı hassasiyetiyle doldurması gibi yaklaşmanız gerekli. Bu mekânları insanlarla temas eden onlarla yaşayan, onlarla sevinen, onlarla üzülen bir canlı gibi düşünmenizi isterim. Bununla birlikte fonksiyonelliği, ergonomiyi, kaliteyi güvenliği de aynı zamanda düşünmeleri gerekiyor. Bunun için de yapı elemanlarını, malzemeyi çok iyi tanımaları gerekmektedir. Öğrenci arkadaşlarımızın eğitim hayatı boyunca, ülkemizde ve dünyada kabul görmüş mimar ve iç mimarların hikâyelerini, eserlerini ve felsefelerini okuyup, anlamaları kendi kariyerleri için oluşturacakları yol haritaları için bir ışık tutacaktır.
İç Mimarlık alanında akademik kariyer yapmayı düşünen öğrencilerimiz için yukarıda bahsettiğim hususların yanı sıra İngilizceye hâkim olmaları çok önemli. Bu özellikle dünya literatüründe olan biteni anlamak noktasında çok faydalı olacaktır. Bir de akademik kariyerde olmazsa olmaz bazı prosedürler var, örneğin ALES sınavı gibi veya not ortalamalarını mümkün olduğunca yüksek tutmaları gibi. Yüksek lisans ve doktora eğitimlerinde bu hususların ne kadar önemli olduklarını bu aşamaya geldiklerinde daha iyi anlayacaklardır.