Güzel Sanatlar Fakültesi - gsf@gelisim.edu.tr

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı








 "İç Mimarlık Söyleşilerinin" Dördüncüsü Mimar Sinan Polvan’ın Katılımıyla Gerçekleşti


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık Bölümü ile İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü'nün ortak etkinliği olarak düzenlenen "İç Mimarlık Söyleşilerinin" dördüncüsü "Rönesans İnsanı” teması ile Mimar Sinan Polvan’ın katılımı ile 26 Aralık 2020 tarihinde saat 14.00-16.00 saatleri arasında Google Meet üzerinden gerçekleştirildi.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İç Mimarlık Bölümü ile İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri olarak pandemi öncesinde başlatılan ve düzenli aralıklarla organize edilen "İç Mimarlık Söyleşileri" etkinliği dijital platformlar üzerinden devam ettiriliyor. 26 Aralık 2020 Cumartesi günü 14.00-16.00 saatleri arasında online olarak gerçekleştirilen İç Mimarlık Söyleşileri’nin bu haftaki teması “Rönesans İnsanı” olarak belirlendi.

Söyleşiye Katılım Yoğundu

Bölüm başkanlarının yanında, Öğr. Gör. Yusuf Taner Gültekin, Öğr. Gör. Hale Durmuş Ataş, Öğr. Gör. Yağız Yakın, Öğr. Gör. Cansel Yavuz, Öğr. Gör. Kübra İslamoğlu, Öğr. Gör. İbrahim Erol, Arş. Gör. Gökçe Uzgören, Arş. Gör. Merver Karadaban, Arş. Gör. Tuğçe Öztürk ve  Arş. Gör. Eliz Mutlu’nun da katıldığı söyleşiye İç Mimarlık ile İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencilerinin ilgisi de yoğun oldu. Toplam 70 öğrencinin katıldığı söyleşi Mimar Sinan Polvan’ın akademik kariyerini özetlemesi ile başladı. Avusturya’da Graz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve Viyana Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Fakültesi’ndeki eğitim deneyimlerinden bahseden Sinan Polvan, sunumuna Rönesans Dönemi’nin tarihsel süreç içerisindeki gelişim dinamiklerini açıklayarak devam etti.

“Rönesans İnsanı’nı anlatmadan önce Rönesans’ın ne olduğunu ve neyi ortaya çıkardığını incelemekte fayda var”

Söyleşi temasının Rönesans İnsanı olarak belirlendiğini ancak Rönesans İnsanı’nı anlamanın yolunun öncelikle Rönesans’ın ne olduğunu ve neleri ortaya çıkardığını bilmekten geçtiğini söyleyen Sinan Polvan konuşmasında Rönesans’ın kelime anlamı olan “yeniden doğuş” kavramı üzerinde durdu. Ortaçağ ya da Karanlık Çağ olarak bilinen dönemde kilise baskısı ve skolastik baskının ön planda olduğunu, Rönesans Dönemi’nde ise bu baskıdan kurtularak yeniden doğuş sürecine girildiğinden bahsetti. Polvan, bu “yeniden doğuş” un yeniliklerin yanı sıra aynı zamanda “eski değerlerin yeniden keşfi” anlamına geldiğini de belirtti.

“Rönesans Dönemi’nde insanın tekrar öne çıkması söz konusu. Bu dönemde insan tekrar önemini keşfetti hümanizmin doğuşu gerçekleşti, kilisenin baskısı azaldı ve bu baskının azaldığı ortamlarda sanat, bilim, felsefe gibi çeşitli alanlarda yeni düşünceler ve akımlar ortaya çıkmaya başladı. Bu akımlar günümüzde hâlâ etkilerini gösteriyor.”

Neden Rönesans İnsanı?

Polvan sunumunu “Bugün Rönesans insanı var mı ya da olmak zorunda mı?” sorusu ile bitirdi. Rönesans İnsanı’nın çok yönlü insan olduğunu söyleyen Polvan, Rönesans Dönemi’nin Leonardo da Vinci, Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni, Albert Durer, Hieronymus Bosch gibi önemli sanatçılarından ve eserlerinden örnekler gösterdi. Günümüzde de Y ve Z kuşağının kendini okul dışında da geliştirmesi, çok okuması, çok gezmesi, çok fazla veriyi toplayarak bunları anlamlı bilgiler hâline dönüştürmesinin öneminden bahseden Polvan, öğrencilerimize de iş hayatı ile ilgili tavsiyelerde bulundu:

“Çok yönlülük önemini giderek artırıyor. Günümüz dünyasında yaşayabilmek, mücadeleci olabilmek için çok yönlü olmamız gerekiyor. Kendimizi hiçbir zaman kısıtlamadan, sürekli olarak kendimizi geliştirebileceğimiz bir öz eğitime yönelmemize gerek olduğunu düşünüyorum.”

İç Mimarlık Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yaprak Özel ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zerrin Funda Ürük de söyleşi ile ilgili benzer noktalara değindiler:

“Sayın Sinan Polvan, Rönesans İnsanı başlığı altında öğrencilerimize kendilerini çok yönlü geliştirmeleri adına tarihten örnek isimleri sunarak yol gösterici olacak bir sunum gerçekleştirmiştir. Davetimi kabul edip söyleşimize katıldığı ve sunumu için kendisine teşekkürlerimizi sunarız.”

Sayın Sinan Polvan’a sunduğu katkılar ve günümüz eğitim ve meslek hayatına yönelik öğrencilerimize verdiği tavsiyelerden ötürü teşekkür eder, meslek hayatında başarılar dileriz.